Yorumlar
Haliçi çok seviyorum. Yürüyüş yolu harika. Spor yapabilmek ve gezinti yapabilmek için oldukça güzel. Yüyüş yolunun hemen yanında büyük bir yeşil park alanı var. Burada da arkadaşlarınız ile ya da ailecek manzaraya karşı oturup piknik yapabilirsiniz. Otopark problemi de yok, hemen yan tarafta İspark var aracınızı oraya park edebilmeniz mümkün
Eyüp'den gemiye binip Eminönü, Karaköy arası muhteşem deniz manzarasını izleyip, çayınızı yada kahvenizi yudumlayarak bu manzaranın tadını çıkarmanızı tavsiye ederim.
1980’li yıllarda İstanbul’un terkedilmiş ve kaçılan bir bölgesi iken şimdilerde içinde yüzülen muhteşem manzarası olan Tarihi Altın Boynuz bölgesi. Eminönü’nden Kağıthane’ye kadar uzanan girintili deniz. Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ, atasözünün gerçekleştiği yer. Yabancıların “Golden Horn” dediği bölge. Etrafı tarih ile dokunmuş bölge. En güzel Piyer Loti tepesinden görebilirsiniz.
Doğduğum büyüdüğüm yer. Çok severim. Dokusu bir başkadır. Son dönemde suyu biraz yoğunlaştı ve koku oluşmaya başladı sadece. Sebebini bilmiyorum. Ama daha temiz ve kokusuz pıroş pırıl bir deniz görmek istiyoruz. siyasetten bağımsız sadece doğa için
Haliç in balat tarafında Haliç sahili tamamen kapalı. Uzun süredir sahil tadilatı var . Yani balat, ayvansaray tarafı sahil berbat durumda. Fakat haliç in karşı tarafı yani beyoğlu tarafı çok güzel düzenli ve haliç köprüsü tarafındaki balıkçılar da çok şık ve iyi. Eminönündeki balıkçılara 10 basar. Mutlaka uğrayın ayrıca manzarası yarımada.
Haliç'te çok keyifli ve güzel anılarımız oldu
Haliç; İstanbul İli’nin Trakya Bölümü’nün güneydoğusunda, Kâğıthane ve Alibeyköy derelerinin birleştiği yerde, tabanın çökmesiyle deniz sularının bu alanı kaplaması sonucu ortaya çıkan iç limandır. Batılılarca Bizans dönemindeki Altın Boynuz adıyla bilinir. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda Sarayburnu-Tophane arasında uzanır. Uzunluğu yaklaşık 8 km’dir. İstanbul’un tarihsel yarım adasıyla Beyoğlu semtlerini birbirinden ayırır. Haliç’in iki kıyısında Eminönü, Unkapanı, Cibali, Fener, Balat, Ayvansaray, Defterdar, Eyüp, Alibeyköy, Kâğıthane, Silahtarağa, Sütlüce, Halıcıoğlu, Hasköy, Kasımpaşa, Karaköy semtleri yer alır. En geniş yeri Kasımpaşa-Cibali arasında 700 m olup, İstanbul Boğazı’ na açılan yerdeki genişliği 1.010 m’yi bulur. En derin yeri Galata ve Atatürk Köprüleri arasında 42 m’dir. Halıcıoğlu’ndan sonra derinlik 5 m’ye kadar iner. İstanbul’un kent içi ulaşımı, Haliç üzerinden Galata, Atatürk Unkapanı ve Boğaziçi Köprüsü-Anadolu-Trakya otoyollarıyla bağlantılı Haliç Köprüsü olmak üzere üç köprüyle sağlanmaktadır. Dolma nedeniyle derinliğin azalması, şehir hatları vapurlarıyla ulaşımı güçleştiğinden deniz ulaşımı, ancak ufak tekneler ve motorlarla yapılmaktadır. Ayrıca 1985’ten bu yana Eyüp-Üsküdar arasında küçük şehir hatları vapurları çalışmaktadır. Haliç, son 50-60 yılda giderek artan endüstri kuruluşları ve kentleşmenin yol açtığı artıklarla dolup kirlendiğinden tüm özelliğini yitirmiştir. Uzun yıllar kamuoyunda büyük tartışmalara yol açan Haliç’in kurtarılması için Büyük Şehir Belediyesi ile Haliç’e kıyısı bulunan belediyelerce başlatılan girişim ve çalışmalar günümüzde de sürdürülmektedir. Her iki kıyıda kamulaştırmalar sonucu yıktırılan özel tersaneler, sanayi ve ticaret kuruluşlarının yerine yeşil alanlar, spor tesisleri yapılmaktadır. Eyüp’teki Eyüp Sultan Türbesi ve Camisi, Piyerloti Kahvesi, Fener’deki Ortodoks dünyasının en büyük merkezi olarak kabul edilen Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, Bulgar Kilisesi, Aya Yorgi Kilisesi, Tekfur Sarayı, Cibali’deki Gülbaba Camisi, Balat’taki Surp Hiresdagabet Kilisesi vb tarihsel ve dinsel yapılar, aynı zamanda turizm açısından da büyük önem taşır. Haliç’in en eski kuruluşu olan Camialtı Tersanesi; 16. yüzyılda, Gelibolu’daki Osmanlı Donanması’nın İstanbul’a taşınmasıyla Haliç’te kuruldu.
İstanbul'un içine sokulan bu şirin küçük körfez, boğucu büyük şehir havasını dağıtan görüntüleri ile nefes alabileceğiniz nadir yerlerden birisidir. Haliç'in yamaçları her dönemden, her tondan tarih ve doğal güzellikler taşır. Pierre Loti Haliç'i en iyi gözlemleyebileceğiniz yerdir. İstanbul yaşanmaz hale gelmiş olabilir ama Haliç Boğaziçi gibi İstanbul'u İstanbul yapan bir kaç yegane güzellikten biri olarak kalacaktır.
Her kosesinde ayri bir kare yakalamak mumkun. Ozellikle vapurla Üsküdar-Eyüp vs gibi o hattan mutlaka geçilmeli. Eminönü, Galata, Kasımpaşa, Fener-Balat manzaraları müthiş ve kısmen daha eski İstanbul gibi.
Unutulmaz tarihi ve benzersiz doğa olayı bir yer