"İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun! İşte kurtuluşa erenler onlardır." (Âli İmran 104)
Bugün müslümanlar üç gruba ayrılmışlardır:
1. Ehl-i sünnet vel cemaat (Sünnîler)
2. Şia (İran)
3. Vehhâbî - Selefî (Suudî Arabistan)
Sünnî müslümanlar, tüm dünyada ümmetin %90'ını oluştururlar.
“Ümmetim asla dalalet üzerinde birleşmez. O halde cemaatin
(ümmetin çoğunluğunu teşkil eden Ehl-i sünnetin) içinde kalmaya dikkat edin. Çünkü Allah’ın eli cemaatin üzerindedir.” (Heysemî - Zevâid) hadisi gereği, doğru yolda olanlar bunlardır.
En büyük Mürşid-i kâmiller, dört mezheb imamlarımızdır. Bu dört mezheb imamından birine tâbi olana "Sırâtal müstakîm" (Doğru yol) yolcusu denir.
Bu yolun dışındaki bütün yollar cehenneme çıkar.
Silsilemizin büyüklerinden İmam-ı Rabbâni (k.s.), îtikad pisliğinin amel pisliği gibi olmadığını beyan eder ve bu bozuk inanç kirlerinin ancak cehennem ateşiyle temizleneceğini söylerek şu hadisi nakleder:
Ebû Hureyre r.a. rivayet ediyor:
Resulullah (s.a.v.), şöyle buyurdu: "Yahudiler, yetmiş bir fırkaya ayrıldı. (Bunlardan) biri cennette ve yetmişi ateştedir.
Hıristiyanlar da, yetmiş iki fırkaya ayrıldı. (Onlardan da) yetmiş bir fırka ateşte ve biri cennettedir.
Muhammed'in canı (kudret) elinde bulunan (Allah)'a yemin ederim ki, benim ümmetim, yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Bir fırka cennette ve yetmiş iki fırka ateştedir."
Bu kurtulanlar kimlerdir ey Allah'ın Resûlü, diye soruldu:
“Bunlar benim (Ehl-i sünnet) ve ashâbımın (vel cemaat) bulunduğu yolda olan kimselerdir”
(Sünen-i İbni Mace / Ahmed b. Hanbel)
Müslümanlar olarak, düne kadar sadece bize açık düşman olan Yahûdi ve Hristiyanlara karşı mücadele verirken, bugün bizden gibi görünüp, 72 cehennemlik fırkadan ikisi olan Yahûdî güdümlü Şiî'lik fitnesiyle ve Hristiyanların yakın geçmişte ortaya çıkardığı Vehhâbî’lik fitnesiyle de, ilmî olarak mücadele etmek durumundayız.
Mukaddes vatanımızda, özellikle gençlerin îtikâdını zehirlemeye ve onları cehenneme sürüklemeye çalışan bu iki sapkın görüşün ayakçıları, faaliyetlerini aralıksız sürdürürken, biz Ehl-i sünnet vel cemaat yolunun hizmetçileri de, vebal altında kalmamak ve doğru yolu nakletmek için 'İhramcızâde İlim Yayma Derneği' adlı bu sayfayı kurduk.
Allah’ü Teâlâ bir kuluna hayır murad ederse, onun kalbine sevdiği kullarının sevgisini verir.
Bir insanın ehli saadet mi, ehli felaket mi olduğu buradan da anlaşılır. En sevdiği kul, Peygamber Efendimizdir (sav.)
Ehl-i sünnet âlimlerimiz, mezhep imamlarımız da Peygamber efendimizin vârisleridir.
Allah Teâlâ kalbimize o kıymetli insanların sevgisini nakşetsin! Âmin...
Akıllı insanlar bir damacana suyu bile alırken, ‘bu su nerden geliyor’ diye sorarlar.
Rasgele su içmediğimiz gibi, rasgele kitap da okuyamayız.
Ehl-i sünnet itikadı, temiz su gibidir. Ehl-i sünnet âlimleri de bu suyu, içine pislik bulaştırmadan muhafaza ederek bize kadar ulaştırmışlardır.
Peygamber efendimizin yolunu bütün dünyaya Eshab-ı kiram yaymıştır. Onlar Peygamber efendimizin cemaatidir.
Amacımız; yüce kitabımız Kurân-ı Kerîm'i en iyi anlamış ve en iyi yaşamış insanlar olan, Peygamber Efendimiz ve dava arkadaşları Sahabîlerinin ve onlara tâbi olan Ehl-i sünnet alimlerinin bizlere ulaştırdığı 'Doğru yol' bilgilerini ve tasavvûfî yaşamı, siz Allah'ın kullarına ücretsiz, talepsiz ve menfaatsiz olarak aktarmaktır.
Yardım ve hidâyet Allah'ımızdandır...