Antalya Like

Hakkında

Daily pictures from Antalya, Turkey’s most beautiful and most libertarian city!

Hikayemiz

Antalya Nasıl Marka Şehir Olur?
Evet, Antalya çok güzel bir şehir, bunu daha inkâr eden olmadı ve her kez Antalya’da yaşamak ister. Hayır, bana göre Antalya henüz bir marka şehir değil, olmadı. Phillip Kotler ‘Pazarlama Yönetimi’ adlı kitabında ‘Gerçek pazarlama yalnızca ürettiğini satma sanatı değildir, ne üreteceğini de iyi bilmektir’ diyor. Yani Antalya kendi kendine iyi bir ürün iyi veya bir marka olamaz.
Markalaşmak kulağa hoş gelse de, bireysel tüketimde markaları tercih etsek te, halen Türkiye’de markalaşmak kurumlar açısından çok acil görülmemekte, bu konuya gereken bütçe ve zaman maalesef ayrılmamakta. Birde markalaşmak denince maalesef sadece logo ve slogan yaratmak akla geliyor. Ancak bilinmelidir ki bu işin en son ve küçük bir detayı. Örneğin kenti 10 yıl sonra değerli bir marka yapmak için yola çıkacak isek, en başta Vizyoner bir hedef, sonra bu hedef için bir strateji ve bu stratejiyi aksiyona dökecek Mega bir proje, bunun altında yüzlerce küçük başka projemiz olmalı. Bu yüzlerce küçük projeden bir tanesi de, marka şehir yaratmak için şehrin markalar ile dolmasıdır. Hem ulusal, hem uluslararası markalar Antalya’da artmalı hem de şehrin kendi markaları olmalı.
2010 yılı verilerine göre Antalya dünyanın en çok ziyaret edilen 10 şehri arasında Paris, Londra ve Singapur'un ardından 4'üncü sırada yer aldı. CNBC-e Business dergisinin hazırladığı "Türkiye'nin Yaşanacak Şehirleri 2011" anketine göre de Antalya yaşanabilir kentler arasında ikinci sırada yer aldı. Antalya, 1 milyonun üzerindeki nüfusu ile sosyoekonomik gelişmişlik bakımından, Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biridir ve özellikle turizm, tarım, sağlık, maden ve enerji gibi konularda ekonomimizin itici gücüdür. Ayrıca doğal güzelliği, iklimi, kültürel mirası ve sunduğu rahat yaşam imkânları ile sadece Türkiye‘nin değil tüm dünyanın ilgi odağı olmakta.
Gelişmiş ülkelerin temel özelliklerinden biride, çok sayıda kalkınmış şehirlerinin olmasıdır. Şehirlerimiz büyüyüp gelişmeden, Türkiye’nin gelişeceğini düşünemeyiz. Marka değeri kazanan şehirlerde yaşam standardı yükselir, istihdam olanakları artar, GSMH yükselir ve böylece hem bölgesel kalkınmaya destek olur hem de ulusal kalkınmada diğer şehirlere örnek olur. Kanımca Antalya Türkiye’deki en önemli potansiyel çekim noktalarından biridir ve gelecekte hem Türkiye hem de Akdeniz havzası için tartışmasız bir Model Kent’tir.
Antalya’nın kalkınması ve markalaşması için önemli adımlar atılmakta ve geleceğe hazırlık yapılmakta. Örneğin ATSO 2010 Marka Yılı çalışma programı çerçevesinde, Antalya markalarını desteklemek, ulusal ve uluslararası marka sayımızı artırmak, mevcut markalarımızı güçlendirmek, Antalya üst markası çalışmasını başlatmak ve bir marka olarak Antalya ismini daha yükseklere taşımak amacıyla birçok faaliyet başlatmıştır. Ancak Antalya’nın henüz tam anlamıyla makro ve mikro ölçeklerde tanımlanmış ve kentte yaşayanlar ile paylaşılmış, kentliler tarafından da kabul görmüş, yerel ve merkezi yönetimlerin desteği ve koordinasyonuyla perçinlenmiş bir markalaşma çalışmasının olmadığını görüyoruz. Bu plansızlık şehrin kaçınılmaz büyümesini istenmeyen yönlere doğru itebilir ve çarpık bir gelişmeye sebep olabilir. Bu bakımdan bir an önce örneğin “Antalya Marka Şehir Stratejik Planı” hazırlanmalı, kentlilerin desteği kazanılmalı ve uygulamaya konmalıdır. Mega projenin başında Büyükşehir Belediye Başkanı olmalı ve önemli Devlet Kurumları, STK’lar, Vakıf ve Dernekler ile geniş ve güçlü bir yönetim kurulu oluşturulmalı, halktan temsilcilerinde katılımı sağlanmalı.
Bir şehrin marka olabilmesi için kanımca aşağıdaki unsurların bulunması şarttır. Antalya’nın bu unsurların ne kadarını sağlamakta olduğunun kararını size bırakıyorum:
- Şehri yönetenlerin ve ülkeyi yönetenlerin koordineli bir şekilde markalaşma projesinde çalışması ve şehirde yasayanların bu oluşumun içine çekilmesi, tüm aktivitelerin Belediye Başkanı tarafından tek noktadan koordine edilmesi, proje için ayrılmış ayrı bir bütçe ve özel çalışma bürosunun olması
- Şehrin markalaşma hedeflerinin, sembol ve sloganının herkesçe bilinmesi ve benimsenmiş olması
- Konaklama, toplu taşıma, ulaşım, güvenlik, eğitim, sağlık ve kültürel aktivitelerin her kesimden gelen taleplere yetecek nitelik ve nicelikte olması
- Şehrin belirgin bir kültürel mirası, doğal güzellikleri ve yöresel ürünlerinin olması
- Çalışanların iyi kazanması ve harcamalarının diğer şehirlere göre nispeten düşük olmalı
- Marka olmuş kişilerin, ünlülerin, sanatçıların yaşaması ve çok sık ziyaret ettiği bir yer olması
- Her kesimden insan topluluğunun örgütlenebildiği ve kedisini rahat hissedebildiği bir yer olması
- Gelir seviyesi, entelektüel birikimi, yaratıcılığı ve üretkenliği yüksek insanları çekebilmesi
- İnsanlarda kötü anılar değil, dilden dile dolasan iyi hatıralar bırakmış olması
- Önemli sportif ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapması
Bir markayı tüketirken nasıl duygusal bir tatmin sağlıyorsak (statü, gurur, liderlik …) yaşayacağımız şehri seçer iken de aynı tatmini alacağımızı unutmayalım. Örneğin çok varlıklı ailelerin tatillerini Bodrum yerine Antalya’da geçirmeye başladığını gördüğümüzde bu iyi bir sinyal olacaktır. Antalya’ya yerleştiklerinde ve işlerini bu şehirden idare etmeye başladıklarında ise artık Antalya’nın bir marka olduğundan emin olabiliriz. Veya çevresi çok geniş kanaat önderlerinin Antalya’yı tercih etmeleri, daha birçoklarının Antalya’ya yerleşmelerini sağlayabilir. Bir başka örnek, creative class denen yaratıcı kesimden sanatçıların Antalya’yı tercih etmeleri, sokaklarında gezinip bizlerin göremediklerini ortaya çıkartmaları ve paylaşmaları Antalya’nın tartışmasız bir marka şehir olmaya başladığının önemli bir işaretidir. Diğer taraftan Expo 2016, Akdeniz Yelken Yarışları ve belki bir gün Formula-1 Yarışlarının Antalya’da yapılmaya başlaması çok önemli bir basamak taşı olacaktır. Ya da sokaktaki Antalyalı Antalya’nın hangi değerler üzerinden markalaştığını çok iyi biliyorsa, Antalya’yı ziyaret etmiş kişiler, çevresindekilere pozitif hikâyeler anlatıyorsa, doğru yoldayız demektir. Türkiye’nin veya dünyanın başka köşesinde yaşayan kişilerin tıpkı Paris veya New York’unkinin bildikleri gibi, Antalya’nın sembollerini ve sloganını biliyor olması işe son noktayı koyan işaretlerdir. En başarılı marka şehirler olan New York, Paris, Londra, Sidney deyince bu şehirlerin sembolleri gözümüzde canlanır ya, bir Japon’a veya Meksikalıya Antalya deyince ne zihninde canlanacak çok merak ediyorum. İşte bence bu uğurda çalışmaya değer. Ben başladım bile…
Haydi, kalk ve falezlerden denizi ve Torosları seyrederek bir şeyler iç… Ve sen nereden başlayacaksın karar ver!
AntalyaLIKE