facebooktwitterpinterest

Ticaret Bakanlığı Memurları Sayfası adresi, iletişim bilgileri

Hakkında

Bu sayfa resmi bir sayfa olmayıp Gümrük ve Ticaret Bakanlığı çalışanlarının sorunlarını dile getirme ve soru soran kişilere yanıt vermek amacıyla kurulmuştur.

Hikayemiz

Tarihçe

GÜMRÜK TARİHİNE KISA BİR BAKIŞ*

Türk Gümrük İdaresinin, Anadolu devletlerinden Osmanlı'ya, Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Cumhuriyetin kuruluşundan da bugüne ulaşan uzun tarihine baktığımızda; "Türk Gümrük İdaresinin" yaşayarak, değişerek, dönüşerek gelen uzun bir tarihi öyküsünü görüyoruz.

Tarihte ilk gümrük işlemlerinin yapıldığı yer olarak bilinen Anadolu toprakları üzerinde vücut bulan her karışı şehit kanlarıyla sulanan misakı milli sınırları üzerinde yükselen yeni Türk Devleti farklı ekonomik ve siyasi uygulamalara sahip önemli bir kısmı bizden kopartılan sekiz ülkeyle komşuydu. Yaklaşık olarak 2753 km kara 8300 km deniz sınırlarına sahip bulunan Türkiye, dünyanın kavşak noktasında bulunuyordu.

Osmanlı Devletinin enkaz haldeki ekonomik yapısı içinden, top yekûn ulusça verdiğimiz bir İstiklal Savaşı sonrasında fışkıran Genç Türkiye Cumhuriyetinin hayat kaynaklarından birisi de memleketin ekonomik varlığı idi.

Atatürk, askeri alanda verilen büyük savaşın kurtuluş için yetmeyeceğini asıl mücadelenin siyasi ve ekonomik alanda verilmesi gerektiğinin farkındaydı.

Kurtuluş savaşı sonrası, bağımsızlığını kazanmış olan Genç Türkiye Cumhuriyet yaralarını saracak ve onu yeniden ayağa kaldıracak, Milletler camiası içinde layık olduğu yere taşıyacak ekonomik savaşını vermeliydi artık.

Ama ekonomik yapımız, uzun süren savaşlar dolayısıyla ne yazık ki bitmiş, tükenmiş vaziyetteydi.

23 Nisan 1920 de Ankara’da toplanan TBMM, 2 Mayıs 1920 de 11 bakandan oluşacak hükümetin kurulması ile ilgili 3 numaralı Kanunu kabul etmişti. Bu hükümette bir de İktisat Bakanlığı bulunmaktaydı.

Tasarlanmasında ve örgütlenmesinde İktisat Vekili Mahmut Esat Bozkurt belirleyici rolü olan İzmir İktisat Kongresi, Mustafa kemal’in açış konuşmasıyla başladı. Çalışmaları daha sonra Kazım Karabekir yürüttü.

Hükümetin programında mali ve ekonomik meselleler üzerinde önemle durulacağı da belirtilmişti. Ancak 1920 - 1922 yıllarında Türkiye, Kurtuluş Savaşı içinde bulunduğundan TBMM’nin bu dönemdeki başlıca amacı yurdu istiladan kurtarmaktı. Savaşın gerektirdiği nedenlerle de hükümet o sıralarda üretim ve endüstriye yatırım yapacak durumda değildi. Ancak yönetici kadro zaferden sonra ilke olarak siyasi ve ekonomik bağımsızlığı öngörmüştü.

Lozan Konferansına ara verildiği sırada İzmir İktisat Kongresi 1135 delege ile 17 Şubat- 4 Mart 1923 tarihleri arasında toplandı. İzmir İktisat Kongresinde yeni Türkiye’nin ekonomik sorunları tartışıldı. Ayrıca, Lozan’da istenilen kapitülasyonlar ve diğer imtiyazların kabul edilemeyeceği, ifade ediliyordu.

Bu kritik devrede, ekonomik sorunları düzenlemek için kararlar alan İzmir İktisat Kongresinde savaşlardan yorgun çıkan halka ekonomik yön vermek ve harap olan yurdu kalkındırmak için yapılması gerekenleri tespit etmek amaçlanıyordu. İzmir İktisat Kongresi sonunda; kongreye katılanlar oybirliği ile MİSAK-I İKTİSADI kabul ederek, modern ve müreffeh Türkiye için canla başla çalışmaya and içti.

Kongrede alınan başlıca kararlar:

1. Ham maddesi yurt içinde olan endüstri kollarının kurulması.

2. Özel girişimcilerin desteklenmesi

3. Yatırımcılara kredi sağlayacak bankaların kurulması,

4. Günlük Tüketim mallarına öncelik verilmesi,

5. Önemli kuruluşların ulusallaştırılması,

6. Sanayiye özendirici yasaların çıkarılması, özellikle Gümrük tarifelerinin ulusal sanayinin kalkınma gereksinmelerine göre değiştirilmesi,

7. Yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması.

Bu noktada, Mustafa Kemal’in bu kongrenin açılış konuşmasından bir paragraf çok önemlidir.

“…Filhakika bir devlet ki kendi tabasına vazettiği bir vergiyi ecnebilere vazedemez. Gümrük muamelatını, rüsumunu memleketin ve milletin ihtiyacına göre tanzim etmekten memnudur. Bir devlet ki, fazla olarak ecnebiler üzerinde hakkı kazasını tatbikten mahrumdur. Böyle bir devlete bittabi ki müstakil denilemez. Devletin ve milletin hayatına vuku bulan müdahelat yalnız bu kadar da değil. Doğrudan doğruya milletin ihtiyacı hayatiyetsinden olan mesela şimendifer yapmak için. Mesela fabrika yapmak için, mesela her şey yapmak için devlet serbest değildi. Behemehal müdahale vardı. Binaenaleyh, hayatını temelinden men ettirilen bir devlet müstakil olabilir mi? Arz ettiğim gibi hakikatte devlet istiklalini çoktan kaybetmişti. Ve Osmanlı ülkesi ecnebilerin serbest müstamersinden başka bir şey değildi. Ve Osmanlı halkı içerisinde Türk milleti de tamamen esir bir vaziyete getirilmişti. Bu netice arz ettiğim gibi milletin kendi iradesine ve kendi hâkimiyetine malik bulunmamasından ve bu irade ve hâkimiyetin şunun bunun elinde istimal edile gelmiş olmasından neşet ediyor, o halde katiyetle diyebiliriz ki biz milli bir devir yaşamıyorduk ve milli bir tarihe malik bulunmuyorduk. …”

Atatürk’ün konuşma metnindeki ifadesini günümüz Türkçesiyle özetleyecek olursak: Osmanlının, siyasi ve ekonomik açıdan tam bağımsız olmadığını söylüyor ve “TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE” arzu ediyordu. Savaş alanlarının askeri dehası, şimdi ekonomi alanlarının dehalığını yapıyordu.

Bu yeni savaşta, Ülkeler arasındaki mal, araç ve yolcu trafiğini düzenleyen Türk Gümrüklerinin hem mevzuat, hem teşkilat ve hem de uygulamalar bakımından, yeni Ulus Devletin bu konumuna ve felsefesine uygun şekilde yapılandırılması da gerekiyordu.

Türk Gümrük İdaresinin Tarihsel süreci neydi?

Osmanlıdan, Cumhuriyete ve bugüne kadar gümrük teşkilatının idari yapılaşmasını ve bu meyanda gümrük işlemlerine ilişkin yasal düzenlemeleri ve bunun yanı sıra kaçakçılıkla mücadelede kat edilen yollara kısaca değinecek olursak;

1. Osmanlı Devletinin Tanzimat Öncesi döneminde; Gümrük resimlerinin İltizam usulüyle (Devletin kendisine ait vergi gelirlerini toplama hakkını muayyen bir bedel karşılığında şahıslara ihale etmesine “iltizam”, iltizama verilen gelir kaynağına ise “mukataa” denir. Mukataayı alan kimseye o malın mülkiyeti değil, sadece daha önceden tespit edilmiş olan vergi gelirini toplama hakkı, bir miktarı peşin ödenmek kaydıyla ihale edilirdi. İltizam sistemi zaman içinde bozulmuş ve Tanzimat ile birlikte kaldırılmıştır. ) veya Emanet Usulüyle toplandığı bir dönem görüyoruz. Suiistimaller ve kötü yönetimler nedeniyle bir ara diğerinin geçerli olduğu bir dönem yaşanıyor.

2. Emanet usulünün yürürlükte olduğu dönemlerde doğrudan Hazineye bağlı olan Gümrük Eminleri topluyor vergileri. Tabii haliyle bir dağınıklık var. 1859 yılında tüm gümrük eminleri İstanbul Gümrük Emini’ne bağlanarak “Rüsumat Emaneti” kuruluyor. Osmanlı İmparatorluğunda, Gümrüklerle ilgili olarak 18959 yılında yeni düzenlemelerin yapıldığına ve Gümrük Müfettişliliğinin de ilk olarak bu tarihte ihdas edildiğine dair bilgiler, İkinci Meşrutiyet döneminde 1914 yılında yayınlanmış olan Rüsumat Salnamesinde bulunmaktadır. 1861 de artan giriş vergileri ve bunun sonucu doğan kaçakçılık artışı dolayısıyla, Rüsumat eminine bağlı Gümrük Muhafaza Teşkilatı kuruluyor. Kaçakçılıkla mücadele, çıkarılan bir iki nizamname ile yürütülüyor.

3. Tanzimat sonrası dönemde ise; 1909 yılında çıkarılan bir nizamname ile Rüsumat Emaneti kaldırılıyor ve Gümrükler Maliye’ye bağlanıyor. Gümrük tekniği ile ilgili ciddi çalışmalar yapılıyor ve ilk kez beyanname sistemine geçiliyor. Bu dönemde görüyoruz ilk Gümrük Komisyonculuğu mesleğinin atalarını. 1916 tarihli ilk Gümrük tarifesini ve ardından da 1918 tarihli ilk Gümrük kanununu görüyoruz.

4. Cumhuriyet dönemi her alanda olduğu gibi, gümrüklerimiz konusunda da önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Çünkü Devleti kuran irade bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıktan ve bunun da gümrüklerden geçtiğini çok iyi biliyordu. Lozan anlaşmasına bağlı Ek Ticaret Anlaşması dolayısıyla bir bekleme dönemi var. İlk Tarife Kanunumuz, 1.10.1929 tarihli ve 1499 sayılı. Bu ilk Türk Gümrük Tarifesi Kanunu ve İthalat Umumi Tarifesi spesifik sistemi esas alıyor. Bu tarifenin başlıca özelliği bağımsız, tek dereceli ve azami bir tarife olması, mali ve koruyucu amaçları bir arada toplamasıydı. Bu tarife ile gümrük resimleri artıyor ve korumacılık dönemi başlıyor. Bu tarife uygulaması dolayısıyla Güney ve Güneydoğu sınırlarımızda başlayan kaçakçılık faaliyetlerini önlemek için 2.6.1929 da 1510 sayılı ilk Kaçakçılığın Men ve Takibi Kanunu yürürlüğe konuluyor. 27.7.1931 tarihli ve 1841 sayılı kanunla yarı askeri nitelikte Gümrük Muhafaza Umum Kumandanlığı kuruluyor. Adım adım gümrüklerini düzenlemeye başlayan Genç Cumhuriyet tarihsel süreçte ilk defa gümrük teşkilatını Maliye Bakanlığı dışına çıkartarak müstakil bir bakanlık halinde teşkilatlandırılmış ve 30.12.1929 da 1909 sayılı kanunla Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti kurulmuştur. Kaçakçılıkla mücadele de bu Bakanlığın bünyesine verilmiştir. 12 Ocak 1932 tarih ve 1917 sayılı Kanun ve 24 Temmuz 1931 tarih ve 1841 sayılı kanuna müzeyyel Kanunla Gümrük Muhafaza Umum Kumandanlığı ve 29 mart 1932 tarih ve 1989 sayılı kanunla da Maliye Bakanlığına bağlı olan Tekel İdare ve İşletmeleri de bu Bakanlığa bağlanarak Bakanlığın kuruluşu tamamlanmıştır. Cumhuriyeti kuran kahramanlar, kaçakçıları yabancılarla birlikte memleketimizi yıkmak isteyenler olarak görüyorlardı. Mevcut Gümrük ve Tarife Kanununa aykırı hareketler 7.1.1932 tarihinde çıkarılan 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun ile sıkı müeyyideler altına alınıyor. Mesela, kaçakçılık davaları tutuklu olarak devam ediyor. Cezalar tecil edilmiyor, Sürgün cezası var, el koyma ve müsadere var. Teşebbüs bile suç gibi ceza görüyor. İhtisas Mahkemeleri kuruluyor v.s. Değişen ekonomik şartlar karşısında 1918 yılına ait Gümrük kanunu yetersiz kaldığından yeni şartlara uygun bir Gümrük kanunu hazırlanmasına ihtiyaç duyuluyor 11.5.1949 tarihinde 5383 sayılı Cumhuriyetin ilk Gümrük Kanunu yapılıyor. Savaş sonrası ekonomik bunalımın atlatılması için ülkemizde yapılan çalışmalara paralel olarak, diğer ülkelerde de yoğun bir çalışma yapıldığı, savaştan yorgun çıkan ülkelerin gerek kemdi çabaları ve gerekse çok taraflı ilişkilerle ekonomilerini düzeltmeleri ihracatlarını arttırmaları ve kaynaklarını en iyi şekilde kullanmaları amacıyla yapılan bu çalışmalar sonucunda 1947 yılında Cenevre’de Gümrük tarifeleri genel Anlaşması (GATT) imzalanarak 1948 yılında yürürlüğe konulmuştur. Bu çalışmalara paralel olarak gümrük mevzuatının basitleştirilmesi, formalitelerinin azaltılması ve mevzuat uyumunun sağlanması amacıyla yapılan çalışmalar sonucu 1950 yılında Brüksel’de Gümrük İş Birliği Konseyi kuruldu. Ülkemiz bu konseyin ilk ülkeleri arasında yer almıştır. Ayrıca o dönemde hazırlanan Nomenklatör ve Kıymet Sözleşmelerine 7.1.1955 tarihli ve 6290 sayılı Kanunla dahil olunmuştur. Böylece ülkemiz, spesifik tarifeden çıkarak yerine kıymete dayalı kıymet esasına dayalı vergilendirme dönemine geçilmiştir. 1931 yılında kurulan yarı askeri nitelikteki Gümrük Muhafaza Umum Kumandanlığı, 16.7.1956 tarihinde 6815 sayılı kanunla kaldırılarak; Gümrük kapılarıyla gümrük teşkilatı bulunan hava ve deniz limanlarıyla Marmara Denizi, Çanakkale ve Karadeniz Boğazlarında ve bu yerlerdeki gümrük bölgelerinde Gümrük muhafaza vazifeleriyle, kaçakçılığın men, takip ve tahkik görevleri Gümrük ve İnhisarlar Vekâletine devrediliyor. Umum Kumandanlık ismi de Gümrük Muhafaza Müdürlüğü oluyor. Yani sivilleşiyor.

5. Değişen ekonomik şartlara uyum sağlayamayan 5383 Sayılı Gümrük Kanunun yerine 1973 yılının Şubat ayında 1615 sayılı Gümrük Kanunu yürürlüğe giriyor. Bu kanunun kabul gerekçesinde: “…. Ancak bugün için milletlerarası ticari ve iktisadi münasebetlerin gösterdiği istikamet ve gelişme bazı milletlerarası teşekküllere katılmış bulunmamız ve nihayet yerli sanayimizin gelişmesi ile bugünkü ihtiyaçları ve ihracatımızın geliştirilmesi imkanların sağlanması gibi nedenlerle ….” denilmiş ve bu yeni kanunla, “….gümrük vergisi yükümlüsünün, gümrük hattından eşya geçiren gerçek veya tüzel kişi olduğunu, gümrük vergisinin matrahının, eşyanın satış bedeli olduğu, vergiyi doğuran olayın ise vergiye tabi malları Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Hattından geçirmek üzere gümrük idarelerine yapılan beyan olarak hüküm altına almıştır. Daha modern ve GATT esasları çerçevesinde hazırlanan bir kanun. Bu dönemde Bakanlık yapısında yeni oluşumlar görüyoruz. Bazı yeni genel Müdürlükler, Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü, Kontrol Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Tasfiye İşleri Genel Müdürlüğü, Personel ve Eğitim genel Müdürlüğü kuruluyor. Bu arada, 1978 yılında Gümrük ve Tekel Bakanlığı Müsteşarlık Makamı'na bağlı olarak 03.12.1978 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle Gümrük Kontrolörleri Kurulu’nun ve daha sonraki yıllarda da Kontrol Genel Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüklerine bağlı Kontrolörler Kurulu Birim Başkanlıklarının kurulduğunu görüyoruz. 1983 senesinde, Gümrük ve Tekel Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı kaldırılmış ve her iki Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı 13.12.1983 günlü 178 sayılı Kanun Hükmüne Kararname ile kurulan Maliye ve Gümrük Bakanlığına bağlanmıştır. 2.7.1993 günlü 485 sayılı “Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” uyarınca 1993 yılında Gümrük teşkilatı Başbakanlığa bağlı müstakil bir Müsteşarlık olarak yeniden organize edilmiştir. Anılan Kararnamede Müsteşarlığın kuruluş amacı: “…. Gümrük ve Gümrük Muhafaza hizmetlerini düzenlemek ve yürütmek, kaçakçılık fiil ve teşebbüsleri ile mücadele etmek üzere, Başbakanlığa bağlı Gümrük Müsteşarlığının kurulmasına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemektir.

6. Cumhuriyet döneminin yakın tarihi içinde Gümrük teşkilatı açısından gerçekleştirilen en önemli çalışmalardan birisi de Avrupa Topluluğu ile Türkiye arasında sağlanan “Gümrük Birliği” konusunda olmuştur. Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında 1.1.2.1964 tarihinde yürürlüğe giren Ankara Anlaşması ile başlaya, 23.11.1970 tarihinde imzalanan ve 1.1.1973 tarihinde yürürlüğe giren katma Protokolle devam eden bir sürecin sonucu olarak, Türkiye- Avrupa Topluluğu 36.ncı Ortaklık Konseyinin 6.3.1995 günlü Kararı ile 1.1.1996 tarihinde başlamak üzere taraflar arasında bir “Gümrük Birliği” tesisi öngörülmüştür. Avrupa Birliğine giden süreçte de, AB normlarına uygun olarak hazırlanan ve 5.2.2000 de yürürlüğe giren:

■ AB mevzuatına uyumlu,

■ Kaynakların daha verimli olarak kullanılmasını sağlayan,

■ Basit ve kolay anlaşılan,

■ Bürokratik formaliteleri en aza indiren,

■ Vatandaşa güveni esas alan,

■ Eşyanın ekonomiye süratle kazandırılmasını amaçlayan,

■ Türk müteşebbisin rekabet gücünü arttıran,

■ Uluslararası ticarete uyum sağlayan,

■ Seçici ama daha etkili gümrük denetimi sağlayan,

■Gümrük işlemlerinin bilgisayar ortamında yapılmasını ana hedef belleyen, halen kullanmakta olduğumuz 4458 sayılı Gümrük Kanunu hazırlanıyor.

Diğer taraftan 4926 sayılı 10.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren ve daha ziyade ekonomik suça ekonomik cezayı öngören, ihracat ve ithalata yönelik cezaları yeniden düzenleyen, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kabul ediliyor. Bu yasa yürürlüğe girdikten sonra 4 yıl bile geçmeden 5607 sayılı 21.3.2007 tarihli yasa ile bütün gümrük suçlarına daha ağır hürriyeti bağlayıcı cezalar getiren yeni bir hukuki düzenleme yapılıyor.

7. Bugün Türk Gümrük İdaresi, Merkez ve Taşra teşkilatı ile Avrupa Birliğine bütünleşme yönünde öngörülen bütün düzenlemeleri yapmış, Otomasyon ve Modernizasyonunu tamamlamış, uzmanlaşmış personeli ile çağdaş ve modern gümrük idaresi haline gelmiştir.

Adres: Dumlupınar Bulvarı No: 151 Eskişehir Yolu 9. Km, 06530 Ankara
Telefon: + 90 312 449 10 00


Çalışma Saatleri

Pazartesi: 09:00 - 17:00
Salı: 09:00 - 17:00
Çarşamba: 09:00 - 17:00
Perşembe: 09:00 - 17:00
Cuma: 09:00 - 17:00


ilgili aramalar: Ticaret Bakanlığı, Gümrük Muhafaza mülakat, Gümrük Müdürlüğü Personel Alımı, Ticaret Bakanlığı Personel ikos, Ticaret Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ticaret denetmen yardımcılığı rotasyon, Gümrük Muhafaza Memuru
Ticaret Bakanlığı Memurları Sayfası'ın yakınındaki benzeri yerler
Türkiye Buz Hokeyi Federasyonu - TBHF Türkiye Buz Hokeyi Federasyonu - TBHF 459 metre Sayın hocam Bülent Akay başkanlığında son derece başarılı işlere imza atıyorlar gelec...
Türkiye Noterler Birliği Türkiye Noterler Birliği 3 km Araç alımı için antalyadan ankaraya geldim sabahtan beri noter sistemi kapalıymış ne ...
Beştepe Millet Camii Beştepe Millet Camii 3 km Çok güzel bir ibadethane olmuş ben çok beğendim. Her yer tertemiz, düzenli. Ayakkabı ...
Ankara Emek Ankara Emek 4 km Ankara Emek Mahallesi'nde yaşayan, yaşamış olan memur, esnaf, öğrenci paylaşım sayfas...
Biz kaç kars, Ardahan,iğdırlıyız Biz kaç kars, Ardahan,iğdırlıyız 4 km BU SAYFANIN KURULUŞ AMACI FACEBOOK'TA KAÇ HEMŞEHRİMİZİN OLDUĞUNU BELİRLEMEKTİR...
Ankara Trafik Ankara Trafik 5 km Orjinal ® Ankara Trafik Sayfası ®
Göç ve İl Göç Uzman Yardımcılığı Göç ve İl Göç Uzman Yardımcılığı 5 km Göç ve İl Göç Uzman Yardımcılığı Hakkında Bilgiler. Sayfanın kurumla alakası yoktur....
OECD Ankara Çok Taraflı Vergi Merkezi OECD Ankara Çok Taraflı Vergi Merkezi 6 km Gelir idaresi başkanlığına ait OECD eğitim merkezi. Aslında bir kampüs; misafirhane, ...
Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Mü... 6 km VİZYONUMUZ Akreditasyon işlemlerini tamamlayarak , Avrupa Birliği normlarına uygun Ul...
Türk Tabipleri Birliği Türk Tabipleri Birliği 7 km bir good standing belgesinin 4 günde çıkaramayan birlik. ha gayret 1 haftaya tamamlan...
Ankara Kahveciler Esnaf Odası Ankara Kahveciler Esnaf Odası 7 km Esnaf odaları kapatilsın
Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Mü... 7 km "Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü"
Bilirkişilik Daire Başkanlığı Bilirkişilik Daire Başkanlığı 7 km Bilirkişilik hizmetlerinin etkin, düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlam...
Güven Park Güven Park 7 km Kızılayın ortasında boş kalabilmiş tek yer. Her gün içinden binlerce insanın geçtiği,...
خدمات نور تورك للمغاربة خدمات نور تورك للمغاربة 7 km الصفحة الرسمية ، لنور تورك الموجهة للجهة المغاربية ...
BimerEgmİhbar BimerEgmİhbar 7 km Toplum huzuruna katkı sağlamak adına; halka şikâyet ve ihbar bilincini aşılamak amacı...
Turan Ulusal Türk Uygarlığı Turan Ulusal Türk Uygarlığı 7 km Turan Ulusal Türk Uygarlığı
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası 7 km Ankara'da bulunduğum çok kısıtlı zamanımda ziyaret ettiğim, bir etkinliğin olmadığı z...
Bu İçeriğe Yorum Yap