facebooktwitterpinterest

Sümela Manastırı adresi, iletişim bilgileri

Hikayemiz


Sümela Manastırı'nın bir dağdan görünümü.Sümela Manastırı, Trabzon ili, Maçka ilçesi, Altındere köyü sınırları içerisinde yer alan (Eski Yunanca adı: Panagia) deresinin batı yamaçlarında Kara (Eski Yunanca adı: Mela) tepesi üzerinde deniz seviyesinden 1.150 m yükseklikteki eski Yunan Ortodoks manastır ve kilise kompleksi olup, tam adı Panagia Sumela (Παναγία Σουμελά) veya Theotokos Sumeladır.

Kilisenin MS 375-395 tarihleri arasında inşa edildiği sanılmaktadır. Anadolu'da sıkça rastlanılan Kapadokya kiliseleri tarzında yapılmış, hatta Trabzon'da Maşatlık mevkiinde benzeri bir mağara kilisesi daha vardır. Kilisenin ilk kuruluşu ile manastır haline dönüşümü arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Karadeniz Rumları arasında anlatılan bir efsaneye göre Atina'lı Barnabas ile Sophronios adlı iki keşiş aynı rüyayı görmüşler; rüyalarında, İsa’nın öğrencilerinden Aziz Luka’ın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryem'in bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu yer olarak Sümela'nın yerini görmüşler. Bunun üzerine birbirlerinden habersiz olarak deniz yoluyla Trabzon'a gelmiş, orada karşılaşıp gördükleri rüyaları birbirlerine anlatmış ve ilk kilisenin temelini atmışlardır. Bununla birlikte manastırdaki fresklerde sıkça yer alıp, özel bir önem verilen Trabzon İmparatoru III. Aleksios'un (1349-1390) manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılmaktadır. [1]

14. yüzyılda Türkmen akınlarına maruz kalan kentin savunmasında ileri karakol görevi üstlenen manastırın statüsünde Osmanlı fethinden sonra bir değişiklik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon’da ki şehzadeliği sırasında iki büyük şamdan buraya hediye ettiği, Fatih Sultan Mehmed, II. Murat, I. Selim, II. Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman ve III. Ahmed'in de manastırla ilgili birer fermanları bulunmaktadır. Osmanlı döneminde manastıra sağlanan imtiyazlar, Trabzon ve Gümüşhane bölgesinin İslamlaşması sırasında özellikle Maçka ve kuzey Gümüşhane'de Hıristiyan ve gizli Hristiyan köyleri ile çevrili bir alan yaratmıştır.[2]

18 Nisan 1916’dan 24 Şubat 1918’e kadar süren Rus işgali sırasında Maçka civarındaki diğer manastırlar gibi bağımsız bir Pontus devleti kurmak isteyen Rum milislerin karargahı olmuş, nüfus mübadelesi ile bölgedeki Hristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinin ardından önemini yitirerek T.C. Kültür Bakanlığı tarafından yakın zamanda onarılana dek kaderine terkedilmiştir. [3]

Yunanistan'a mübadele ile göçen Karadenizli Rumlar Veria kentinde Sümela adını verdikleri yeni bir kilise inşa etmişlerdir. Her yıl Ağustos ayında tıpkı geçmişte Trabzon Sümela'da yaptıkları gibi yeni manastırın çevresinde geniş katılımlı şenlikler düzenlemektedirler.

2010 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'nin izni ile Hıristiyanlarca Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15 Ağustos günü 88 yıl aradan sonra ilk ayin düzenlenmiş, ayini Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmiştir.

Kilisenin MS 375-395 tarihleri arasında inşa edildiği sanılmaktadır. Anadolu'da sıkça rastlanılan Kapadokya kiliseleri tarzında yapılmış, hatta Trabzon'da Maşatlık mevkiinde benzeri bir mağara kilisesi daha vardır. Kilisenin ilk kuruluşu ile manastır haline dönüşümü arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Karadeniz Rumları arasında anlatılan bir efsaneye göre Atina'lı Barnabas ile Sophronios adlı iki keşiş aynı rüyayı görmüşler; rüyalarında, İsa’nın öğrencilerinden Aziz Luka’ın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryem'in bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu yer olarak Sümela'nın yerini görmüşler. Bunun üzerine birbirlerinden habersiz olarak deniz yoluyla Trabzon'a gelmiş, orada karşılaşıp gördükleri rüyaları birbirlerine anlatmış ve ilk kilisenin temelini atmışlardır. Bununla birlikte manastırdaki fresklerde sıkça yer alıp, özel bir önem verilen Trabzon İmparatoru III. Aleksios'un (1349-1390) manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılmaktadır. [1]

14. yüzyılda Türkmen akınlarına maruz kalan kentin savunmasında ileri karakol görevi üstlenen manastırın statüsünde Osmanlı fethinden sonra bir değişiklik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon’da ki şehzadeliği sırasında iki büyük şamdan buraya hediye ettiği, Fatih Sultan Mehmed, II. Murat, I. Selim, II. Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman ve III. Ahmed'in de manastırla ilgili birer fermanları bulunmaktadır. Osmanlı döneminde manastıra sağlanan imtiyazlar, Trabzon ve Gümüşhane bölgesinin İslamlaşması sırasında özellikle Maçka ve kuzey Gümüşhane'de Hıristiyan ve gizli Hristiyan köyleri ile çevrili bir alan yaratmıştır.[2]

18 Nisan 1916’dan 24 Şubat 1918’e kadar süren Rus işgali sırasında Maçka civarındaki diğer manastırlar gibi bağımsız bir Pontus devleti kurmak isteyen Rum milislerin karargahı olmuş, nüfus mübadelesi ile bölgedeki Hristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinin ardından önemini yitirerek T.C. Kültür Bakanlığı tarafından yakın zamanda onarılana dek kaderine terkedilmiştir. [3]

Yunanistan'a mübadele ile göçen Karadenizli Rumlar Veria kentinde Sümela adını verdikleri yeni bir kilise inşa etmişlerdir. Her yıl Ağustos ayında tıpkı geçmişte Trabzon Sümela'da yaptıkları gibi yeni manastırın çevresinde geniş katılımlı şenlikler düzenlemektedirler.

2010 yılında hükümetin izni ile Hıristiyanlarca Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15 Ağustos günü 88 yıl aradan sonra ilk ayin düzenlenmiş, ayini Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmiştir.

Adres: Maçka, 61000 Maçka, Trabzon
Telefon: 5437398357



ilgili aramalar: Sümela Manastırı, Sümela Manastırı Hikayesi, Sümela Manastırı nerede, Sümela Manastırı eski hali, Sümela Manastırı Özellikleri, Sümela Manastırı açık mı, Sümela Manastırı kısa Bilgi, Sümela Manastırı kim yaptı
Sümela Manastırı'nın yakınındaki benzeri yerler
Şimşirli Köyü-Kuştul Manastırı Şimşirli Köyü-Kuştul Manastırı 0 metre Dere seviyesinden manastıra zorda olsa gidilebilir bir patika yol mevcuttur. Yol boyu...
Sumela Monastery Sumela Monastery 10 km Vadinin Doğası yetiyor. Araba sürmek, yürümek çok zevkli. Burası küçük bir cennet. 1...
Yorumlar
Yıllardır kapalı ya da bir kısmı ziyaretçilere açılan manastır hala restorasyon aşamasında. Yine de Gidilip görülmeye değer. Yolun bir kısmında aracı otoparka bırakıp sonra minibüse biniyorsunuz. 350 metre yürüdükten sonra vardınız. Müze kart ile giriş ücretsiz. Cafesi var. Cafe de alışveriş müze kart ile %50 indirimli. Biz 2 saatlik otopark ücreti 60 tl minibüs 2 kişi git gel 80 tl kişi başı 40 2 çay indirimli 34 tl toplamda 174 tl ile müzemizi gezdik. Tavsiyem manastır ile alakalı biraz araştırma yaparak gitmeniz. Öyle olunca çok daha zevkli oluyor. Gittiğimiz gün hava yağmurluydu ama çok güzeldi. Dik merdivenler yorucu olsa da gittiğimize değdi. 350 m yürüyüş alanında çöpler boşaltılmamıştı. Çöp birikim alanları dışında etraf genel anlamda temizdi diyebilirim.
Vadinin Doğası yetiyor. Araba sürmek, yürümek çok zevkli. Burası küçük bir cennet. 1- Girişler ücretli. Yaylaya çıkıyorum derseniz ücretsiz geçebilirsiniz. 2- Ücretli’de girebilirsiniz. 2 kapı var ikisinin de yakınında paralı otopark var. Oraya bırakabilirsiniz aracı. Dolmuş gidiyor para verip dolmuşa atlayıp gidebilirsiniz. Yol bayırlaşıyor aracınızı zorlayabilir. Otopark ve yolcu taşıma ücretleri yerliler için birazcık düşürülse iyi olur. 3- Diyelim ücretsiz girdiniz, belli bir yere kadar gidebilirsiniz orada bir yere park edip 2 km ekstra yayan yürümeniz gerekiyor. Uzak gözükse de yakın. Sonra vardığınızda Aya Varvara Kilisesi ve Sümela Manastırı ve kafe-tuvalet var. Sümela manastırına giriş müze kartla da mümkün para verip girmek de ayrıca büyüklere, hamilelere vb. öncelik tanınıyor sıra olursa. Bugün vardı. Müze kartlılar da sıra beklemiyor. Manastırı çekmedim, daha fazla resim çekebilirdim aslında. Bir kaç tane çöp kutusu koyulabilir farklı yere. Bazı yerlerde poşetler dolmuş, çevreye taşmış çöpler. Bölge dağlık ve taşlık, tırmanma etkinliği hizmeti verilebilir. Farklı bir deneyim olur. Gelen yolcu aşağı inecek mesela halatlarla uçarak inebilse aşağı tek yönlü, özellikle iki kişi inebilse, çocukla filan gelen çok aile var. Yine farklı bir deneyim olur. Yeni rotalar eklenebilir ve doğal oturma alanları. Çevresi çok güzel çünkü ve herkes bir yere sıkışıyor. Güzel bir yer Trabzon’a gelecek güzel insanlara burayı da ziyaret etmesini öneririm. Umarım Vazelon Manastırı, Kuştul Manastırı ve diğer kiliseler, tarihi köprüler, kaleler restorasyon görüp Sümela gibi turizme açılır. Trabzon’da tarihin çoğu bakımsız bu bir gerçek.
Bir kerede olsa görmeniz gereken bir yer. Trabzon'a 48 km yol asfalt ve iyi sıkıntı çekmeden gidebilirsiniz.Oraya vardığınızda aracınızı ya otoparka yada oraya gelmeden aşağı yol kenarında bırakabilirsiniz otopark saati 30 TL. Daha sonra yukarı çıkmak için ya ring aracı kullanacaksınız yada yürüyebilirsiniz ama 4km civarı ve dik bir yokuş olduğu için en az 1 saat civarı sürer. Ring aracına binerseniz gidiş - dönüş 27 TL bir ücreti var. Sonrasında servisten indikten sonra 350 metre bir yürüyüş yolunuz var. Girişte müze kart alıp giriş yapın diğer turlu 450 TL civari müze kart alırsanız 60 TL ve kartı daha sonra diğer müzelerde ücret vermeden kullanabilirsiniz kültür turizm bakanlığına bağlı yerlerde. Girdikten sonra merdiven çıkıp içeri giriyorsunuz. İçeride freksler ve manastırın odaları bulunuyor. Frekslerin alçak yerlerini çizmişler eskiden girenlerin yaptigini düşünüyorum. Manastırın tam dıştan fotoğrafını girişteki kilisenin ordan çekebilirsiniz.
Tatil günlerinde her zaman kalabalık olur. Araçla giderseniz arabayı aşağıda otoparka bırakıyorsunuz ücret 60 TL sonra dolmuş biniyorsunuz kişi başı 40 TL, dolmuş sizi patika yolun başında bırakıyor burdan yukarıya herkese uymayacak yürüyüş yolu başlıyor. DİKKAT! Yaşlı, hasta, çocuk arabalı, kalp ve diz sorunu olanlara kesinlikle önermiyorum, yol bozuk dik ve merdivenli. Manastır büyük 1 saat sürer gezmesi. Önemli not: müze kartını önceden al yoksa merdivende sıra beklersin en az 15 dk.
Manastıra ulaşım mükemmel, yani bal dök yala cinsinden mis gibi yol yapmışlar . Oraya varınca aracınızı ücretli otoparka biz 60₺ ödedikbırakıyorsunuz , ve minibüs kişi başı gidiş dönüş 40₺ile yukarıya yaklaşık 6 dakikada ulaşıyorsunuz. Orman içinde 350 m bir yürüyüş sonrası manastıra ulaşıyorsunuz. Yol üstü bir amcaya adınıza türkü okutabilirsiniz benim gibi . Doğası mükemmel. Müzekart ile giriş ücretsiz . WC ve bir cafe mevcut .
Kış günü uygulamasında saat 17.00 de kapanıyor. 1 dk bile geç kalsanız kesinlikle içeri alınmıyor. Dolayısıyla bunu bilerek hareket edin. Muhteşem bir manastır ve tarih kokuyor. Manastıra ulaşmak için yorucu bir patika var ama yorulmaya değer :
Trabzon, Maçka’da yer alan kilise MS 300’lü yıllarda inşa edilmiş bir Rum Ortadoks kilisesidir. Şu an müze olarak ziyaret edilebilmekte. Müze kart 60 TL. Öğretmen, 18 yaş altı çocuklar ve gençler, engelliler sıra beklemeden direkt kimlik gösterip ücretsiz olarak girebilirler. Eskiden merdivenli alana kadar araç girişi vardı ve çok kalabalık oluyordu. Ancak şimdi alt taraftaki otoparka aracınızı bırakıp 27 TL karşılığında merdivenlere kadar ring araçlarıyla gidip gelebiliyorsunuz. Milli park girişinde gereksiz bir araç kuyruğu oluşuyor. Çünkü insanlar buradan bilet alınacağını sanıyorlar. Oysa direkt otopark alanına geçiliyor. Otopark ücreti 30 TL’den başlıyor. 1 saati Burada birkaç tane hediyelik eşya satan yer var ve tuvaletler de burada. Yukarı çıkarken yanınıza boş su şişesi almanızı tavsiye ederim. Çünkü şırıl şırıl akan dağ sularından doldurup zorlu merdiven tırmanışında içebilirsiniz. Tırmanış bittikten sonraahşap merdivenlerden manastır girişinde müze kafe var. Çay, kahve gibi içecekler müze kart sahiplerine yarı fiyatına.ücretsiz giriş yapanlara da yardımcı oluyorlar Hediyelik eşyaların yanına yaklaşılmıyor. Mesela Sümela’nın minyatürü vardı, fiyatı 999 TL ama o manzarada bir çay, kahve içmek çok keyifli.
Agustos 2023 . Gitmeden once müze kart olsun yaninizda sira beklemeden girebilrsiniz. Manastırn kapisinda sira cok oluyor. Ziyaret için sabah saatlerini seçin. Trabzon büyükşehir belediyesi saçma uygulamaları 1 - zorunlu otoparka giriş yapıyorsunuz 60 lira . 2- servislere bindirip 2 km kadar yukarı göturyorlar kişi basi 40 lira aliyor cocuklarada ayni ucreti aliyor. Scak havalarda giderseniz yaniniza icme suyu alin. Manastirin girisindeki cafede küçük su 20 lira. Gitmeden önce manastirin belgesel gibi olan videosunu izleyin. Gezerken daha cok tat alirsiniz
Mutlaka gezilip görülmesi gereken bir yer. Zaten yol boyu etrafın doğal güzelliğiyle insanı gerçekten büyülüyor. Kış tarifesine geçildiği için kapanış saati 16:30, ona göre gidebilirsiniz.İçeriye müze kart ile giriş sağlanıyor.yürüyüş yolu olarak 10 dakika falan anca sürüyor.Zorlu bir yürüyüş yolu yok : yeşilliklerin içinde mis gibi temiz hava alıp yola devam ediyorsunuz.
Sümela manastırı maçkada doğayla iç içe herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer. Yapı dışarıdan sade bir duvar gibi görünsede içine girdiğinizde mini bir saray gibi. Mutfakları, şapelleri, banyoları, derslikleri, avlusu , ikonalı duvarları birçok odası mevcut. Sümelayla ilgili şikayetlerimde var. Sümela girişinde minübüs mafyasi oluşmuş. O kişilerin ordan tamamen temizlenmesi gerekli. Bunu cimerede yazıcam. Araçla bir yere kadar gelip aracınızı bırakıp bu oluşumun minübüslerine binmeniz gerekiyo! Hiç birinde görevli kartı yok. Hiç biri bakanlık personeli değil! Ne zaman dolarsa giderim modundalar. Yetkililerin minibüs taşıma işini bunlardan almalarını istiyorum. Giriş 300 tl, müzekarta bedava lakin müzekartında olsa arabanda olsa bu minibüscülere kişi başı 40tl vermeniz zorunlu!!! Yoksa arabanızın önünü kesiyolar o derece vahim bu durum var!
Bu İçeriğe Yorum Yap