facebooktwitterpinterest

Şuhut Belediyesi adresi, iletişim bilgileri

Şuhut Belediyesi

Hikayemiz

İLÇENİN GENEL OLARAK TANITILMASI


Tarihi :
Şuhut İlçesi tarihi Neolitik çağa kadar uzanmaktadır. Şuhut Hisarı, Karaadilli Kepirtepe höyüklerinde bu çağa ait eserler olduğu tahmin edilmektedir. Hititler döneminde Afyonkarahisar ve Kütahya İllerinde hüküm süren Mira Krallığına bağlı bir prenslik olan Kuvalya'nın başkentinin Şuhut İlçesinde yer alan Hisar Hüyük olduğu bilinmektedir.

Şuhut'un bilinen tarihi kayıtlara göre ise Akamas adlı bir Friğ Komutanının, Truva savaşlarına katılan mağluplar safın da yer alan birliklerini buraya çekerek M.Ö.1180 yıllarında Synnada'nın önce Lidya, onun peşi sırada Pers egemenliği altına girdiği görülmektedir. Sonraki dönemlerde ise Synnada'nın Romalılarca Bergama Krallığından alındığı ve Kent M.Ö.72'den M.S.396'ya kadar süren Roma egemenliğinin başladığı bilinmektedir. Bu dönemde 80.000 nüfuslu olan Şehir Romalı bir komiser tarafından yönetilmekte ve bağlı 22 İlçe yer almaktadır.

Bölgede M.S.395'ten itibaren Bizans egemenliği dönemi başlamıştır. Synnada bu dönemde de Çıfud adıyla önemini korumuştur. Kent çeşitli defalar Emevi seferlerine maruz kalmış, fakat Bizans egemenliği 1150 yıllarına kadar sürmüştür.Türk egemenliğindeki Şuhut 1150 yıllarında Orta Asya’nın güneyinden göç eden Akhan boyu Türkmenlerince kurulmuştur.Bu dönemde Afyonkarahisar "Samak", yani Valilikti. Şuhut da buraya bağlı 10 Subaşılıktan birisi olarak idari yapıda yer oluyordu. Selçuklu egemenliğinden sonra Şuhut 1321-1346 yılları arasında Sahipataoğulları Beyliğinin hüküm sürdüğü görülmektedir.

Şuhut ve Çevresi Yıldırım Beyazıt zamanında 1392 yılında Osmanlı Topraklarına katıldı. Osmanlı döneminde Şuhut, Karahisar, yani Afyonkarahisar kadılığına bağlı 40 adet köy ve nahiyesi olan 1200 hanelik dokuz mahalle ve dokuz mihraptan oluşan sessiz bir Anadolu kasabası olarak yaşamını sürdürmüştür. Bizanslılar döneminde Cıfud olan adı ise değişime uğrayarak önce Çıfut daha sonra da Şuhut olmuştur. Evliya Çelebi seyahatnamesinde Çıfut olarak geçmektedir.

Şehir 1862 yılında önemli bir deprem geçirmiş binaların yarısı ve bu arada bir çok tarihi anıt deprem nedeniyle yıkılmıştır, Bunun yanında Şuhut 1884 yılında nahiye 1896 yılında köy, 1912 yılında tekrar nahiye olmuş, 1913’te ise Belediye teşkilatı kurulmuştur.





Kurtuluş savaşında ise Şuhut, kısa süre de olsa Ulu Önder ATATÜRK' ün Başkomutanlık karargahını ağırlama şerefine ermiş bir İlçemizdir. Ulu Önderin büyük taarruz emrini vermeden önce bu emrin metnini İlçeye bağlı Çakırözü köyü sınırları içersindeki Dedemsu değirmeninde hazırlamış olduğu ve metnin hazırlanmasında beraberinde Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa'nın da hazır olduğu bilinmektedir. Atatürk'ün Nutkunun 280. sayfasında belirtildiği üzere karargâhlar 24 Ağustos 1922'de Akşehir'den Şuhut'a nakledilmiş, 26 Ağustos sabahı 5.30'da büyük taarruz başlamış. Şuhut 1946 yılında İlçe olmuştur.

İlçenin Adları:
Araştırmalarımıza göre M.Ö. 1200 yıllarında Akamas tarafından kurulan Şuhut’un adı ilk kez Synnada olarak çıkıyor. Roma döneminde en parlak dönemini yaşayan Şuhut’un bu dönemdeki adı olan Synnada yazılı kaynaklara ,taş eserlere sıkça işleniyor. Şuhut’un yerleşik hayata geçmesi M.Ö. 3500’lere kadar uzandığına göre elbette Synnada’dan önce de bir adı olsa gerek.Ancak bugün Şuhut’un o günkü adını bilemiyoruz.

Ramsay, “Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası” adlı yapıtının 12-13 sayfalarında söyle der. “Synnada halkı sikkelerinin tam üstüne AKAMAS’ın başını korlardı. Stephanus Akamas’ın Turova muhaberesinden sonra Frikya’ya gittiğini ve orada Synnada şehrini tesis ettiğini kaydeder. Bu efsaneyi şahsın kendisi de kabul etmiş olmaktadır. İhtimal Stephanus bunu Eukarpia’lı Metrophanes’ten iktibas etmiştir. Yine Şarl Teksiye “Küçük Asya” adlı yapıtının 381.sayfasında Synnada’yı şöyle tanımlar. “ “Synnada şehri orta Frikya’nın merkezi idi. Daire hakimiyetinde Dokimeia (İscehisar), Beudos (Işıklar), Anaboura (Feleli) ve Eumenia (Uşak-Işıklı) gibi bir takım küçük şehirler birleştirilmişti. Synnada’nın banisi (kurucusu) Truva muharebelerinden sonra Frikya’ya gelerek yerleşen ve bilahere yanına Makedonya’dan Müteaddit Muhacirin kollarını çağırıp getiren (Akamas) adında biri olarak tanınmıştır.”

Yukarıdaki alıntılardan da anlaşılacağı üzere Truva Savaşının umulmadık bir biçimde bitmesi üzerine 1200 yıllarında Akamas Trakya’lı, Makedonya’lı ve Ahiya’lı (Aka-İyon) birlikleri ile gelerek bugünkü Şuhut’ta Synnada’yı kurdu. Şehrin yapıcısı, Ulusal kahramanı sayıldı. Uzun yıllar Synnada halkının gönlünde yaşadı. Sikkelere (paralara) adı, resmi basıldı.

Synnda’nın kuruluşu yaklaşık olarak M.Ö.1180 yıllarıdır.
Şehrin adını Roma döneminde Synnada olarak görüyoruz. Bu durumu Şuhut Hacı Veli Evinin kapısında yer alan yazıttan da saptamak olası. Yazıtta SYNNADA adı geçmekte, fakat sondaki ADA harfleri aşınmıştır.

Daha sonra şehrin adı karşımıza ÇIFIT olarak çıkmakta, Ramsay’ın sözünü ettiğimiz yapıtında bu ad şöyle geçmekte: “Synnada Perrot, Choisy’nin Çıfıt Kasaba’da kopya ettiği kitabelerden ortaya çıkmıştır.” Bu alıntıdan anlaşılacağı üzere Synnada adı yerine “ÇIFIT” adı kullanılmıştır. Büyük bir olasılıkla bu ad Bizans İmparatorluğu döneminde de kullanılmıştır. Evliya Çelebi ise 17 yy.ortalarında konuya değinir ve şöyle der, kulak verelim: “Halk ağzında bu şehre ÇIFUD Kasabası derler. Ama yanlıştır. Asıl adı “Şuhud” Kasabasıdır.”
Yukarıdaki alıntılardan da anlaşılacağı gibi resmi dilde “Şuhud” denilse de, halk hâlâ 17. yy. ortalarında kasabayı “ÇIFUD” diye adlandırmaktadır.

Çıfud adı Bizans Döneminden Osmanlı İmparatorluğu’nun ortalarına kadar kullanılmıştır. Şuhud adının ne zaman kullanılmaya başladığı bilinmemekle beraber büyük bir olasılıkla l3.yy. da Selçuklular döneminde kullanılmaya başlanmıştır. Bu konuda, Şuhutlu bilgin Ali Agah Hoca şöyle der, “ Şuhut, I.Alaaddin Bin Keykubat-Kebir zamanında alınmış fetih tarihi hicri 638.M.1219’dur. Adı geçen kasabanın Bizanslılarca adı CIFUD kasabası iken Müslümanlar tarafından alındıktan sonra, İslam askerlerinin içerisinde Şeyh Şuhudi Ömer efendi de hazır bulunduğundan, o zamanda Çıfud kasabası “Şuhud” kasabasına dönüşmüştür.” Ali Agah Hocaya göre Şuhut adını Şeyh Şuhudi Ömer Efendi’den almıştır.

Sonuç olarak ilçenin şimdiye kadar bilinen ve kullanılan adları; SYNNADA, ÇIFUD ve ŞUHUT’dur. Synnada sözcüğünün etimolojik olabileceği varsayımını getirmektedir. Bu sözcükler “SYN; ile beraber SYNAGO; Toplamak, bir araya getirmek- SYNODOS; Meclis, toplantı- ODOS; Eşik, yol seyahat, Şuhut tarihi ve Frigya dönemi bölümlerinde Şuhut şehrinin kurucusunun AKAMAS olduğu. AKAMAS’ın Troya Savaşı sonunda İyon ve Akalar’dan oluşan bir toplulukla Synnada’yı kurduğunu görmüştük. Bu topluluğa ya da toplu seyahata dayanılarak bu kente SYNNADA adı verilmiş olabilir. Bu arada Şuhut’un sözcük anlamını da belirtelim. Şuhut’un sözcük anlamına sözlüklerde rastlayamadık. Fakat Edip Ali Baki “Mechul Halk Tarihinden” adlı yapıtının 105.nci , 109.uncu sayfalarında Şuhut’un tanıklar “şahitler” anlamına geldiğini belirtmektedir. Adı geçen yapıt Afyon Şerii mahkeme sicillerine yer vermiştir.

ŞUHUT TARİHİNDEN NOTLAR

Şuhut tarih boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Milattan önce ve sonra Şuhut değişik beyliklere, devletlere, kavimlere beşiklik etmiştir.

Şuhut, Hititler, Frigler, Roma, Bizans dönemlerinde önemini daima korumuştur. Özellikle M.Ö.72 yılında Roma İmparatorluğuna dahil olunca eyalet başkenti olmuştur. Sinada o dönemde nüfusu kalabalık tiyatroları, kütüphaneleri geniş meydanları ile ünlü bir kenttir.
Şuhut, 1077 yılında Türkler tarafından fethedildi. Şuhut’u fetheden komutanlar, Dolathan, Emir Sanduk ve Emir Afşin’dir. Şuhut bu tarihten 1300 yılına kadar Anadolu Selçuklu Devletenin sınırları içinde yeralan ve Afyon’a bağlı olan kadılık merkezidir. (Afyon’un o zaman ki adı; Karahisar-ı Devle) Selçuklu Devletinin yıkılmasından sonra bir süre belirsizlik yaşayan Şuhut; Sahipataoğulları, Germiyanoğulları, Hamitoğulları Beyliklerinin topraklarına dahil oldu. Isparta ve çevresinde kurulan Hamitoğulları Beyliği, kardeş kavgası yüzünden ikiye bölündü ve bu iki merkezden biri Şuhut idi. O dönemin en önemli eseri Kubbeli Camidir.

Şuhut 1415 yılında Çelebi Sultan Mehmet zamanında Osmanlı topraklarına katılır ve bu hakimiyet 1923’e dek tam 508 yıl sürer. Şuhut bu dönemde yine Afyon’a bağlı bir kadılıktır. Sultan, Şuhut’a ilk yönetici olarak Sarı Demirtaş Paşa’nın oğlu Hamza Paşa’yı atar. (1415) Hamza Paşa, Büyük Camii ve hamamı yaptırır.

Şuhut Osmanlı Devleti zamanında, eski önemini yitirmiş, küçük, sessiz bir belde halini almıştır. Bu tabloda, Şuhut’un ticaret yollarından uzak oluşunun büyük rolü vardır. Şuhut’a gelen Evliya Çelebi burasının 9 mahalleli, 40 köyü bulunan 1200 haneli, 9 camili, zengin, bağ-bahçesinde, sakin bir kasaba olduğunu yazar (17.Yüzyıl).

1831 Yılında sadece erkeklerin sayıldığı ilk nüfus sayımında Şuhut merkezinin nüfusu 1975’dir. TANZİMATIN İLANINDAN SONRA ŞUHUT, KAYMAKAMLIK HALİNE GETİRİLMİŞ VE İLK KAYMAKAM OLARAK HACI HÜSEYİN EFENDİ TAYİN EDİLMİŞTİR. 1867 Yılında ise Şuhut, Bolvadin kazasına bağlı bir nahiye merkezi olmuştur. Bu yıl yapılan nüfus sayımına göre Şuhut ve 38 köyünün toplam nüfusu 10450’dir. 20. Yüzyılın başında Şuhut’un merkez nüfusu 3.000’dir.
Şuhut, 1912 Yılında nahiye olmuş, 1913 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur.

Cumhuriyetin İlanıyla Şuhut, bucak merkezi yapılmış ancak 1946 yılında ilçe olabilmiştir.

YILDIRIM BEYAZIT’IN ŞUHUT’A GELİŞİ

Osmanlı Padişahlarından Yıldırım Beyazıt Han, Germiyan oğulları beyliğinden kız alır. Germiyan Sultanı 2. Yakup Bey, eniştesine düğün hediyesi olarak Şuhut ve etrafındaki birkaç köyü verir. Yıldırım Beyazıt 1392 yılında Afyon’a geldiğinde; kendisine hediye edilen Şuhut’u görmek ister. Şuhut’a gelirken yol üzerindeki Ağzıkara köyüne uğrar. Bu köyü Humar Ana adıyla tanınan hayırsever bir kadına ve evlatlarına vakfeder. Daha sonra Şuhut’a geçer. Fakat aradan 10 yıl geçmeden Yıldırım Beyazıt Han Ankara Savaşında Timur’a yenilince, Anadolu toprakları tekrar dağılır ve Timur, Şuhut’u eski sahibi Germiyanoğulları Beyliğine tekrar geri verir.

ŞUHUT’UN TÜRKLER TARAFINDAN FETHİ VE İSKAN HAREKETLERİ

Uzun yıllar Frig ve Bizans toprağı olan Şuhut ve civarına Müslümanların ilk kez 8.yüzyılda geldiklerini görmekteyiz. Emevi Halifesi Hüşşüm’ün iki oğlu; Muaviye ve Süleyman komutasındaki 90 bin kişilik İslam ordusu, 739 yılında Suriye kapılarından Anadolu’ya girdi. Malik bin Şebib komutasındaki 20 bin kişilik öncü kuvvet Afyon bölgesine kadar ilerledi ve Afyon kalesi’ni ele geçirdi. Kalenin önündeki Bizans Ordusu ile İslam Ordusu arasında büyük bir savaş çıktı. Bizans ordusu, İslam ordusunu çembere aldı. Uzun bir mücadeleden sonra Malik bin Şebib’in askerleri çemberi yararak Şuhut İlçesine çekildiler. Şuhut’ta yine büyük bir savaş oldu ve İlçemizin tahminen güneyinde meydana gelen bu çatışmada komutan Malik bin Şebib şehit oldu. Kurtulan 700 kadar asker geri çekilerek büyük orduya katıldılar. Malik bin Şebib’in kabri Anayurt Köyündedir. 740 yılında meydana gelen Şuhut Savaşı ile topraklarımıza ilk kez İslam orduları değişik zamanlarda Anadolu içlerine akınlar yaptılarsa da kayda değer bir başarı elde edemediler.

Orta Asya’da Buhara taraflarında oturan Türkmenler, kendiliklerinden Müslüman olmuşlardı.Gazneli Mahmud Han’a bir elçi göndererek yeni bir yurda yerleşmek istediklerini söylediler. Bir süre sonra İran taraflarında Büyük Selçuklu Devleti kurulunca Türkmenler batıya doğru gönderildiler. Bu devletin başına 1061 yılında Alparslan seçilince Türkmen boylarıyla birlikte Anadolu içlerine akınlar yapılmaya başlandı. Türkmen komutanlarından Emir Afşin 1068 yılında Torosları aşıp Afyon ve civarına girdi. Şuhut’un doğusundan geçerek Emirdağ’a yöneldi ve burayı zapt etti. Sanduk ve Emir Afşin komutasındaki ordular Afyon bölgesini fethettiler. Şuhut 1077 yılında Türkler tarafından fethedildi.

Şuhut ve civarındaki yerleşik Rum halkı batıya doğru kaçarken boşalan yerlere Türkmen boyları iskan edilmeye başlandı. Bu arada hala küçük Bizans Beyliklerinin elinde kalan köyler, Bolvadin ve Myrikephalon savaşları sonucu ele geçirildi. Şuhut ve yöresinin fethi , (1077 – 1176) yılları arasında gerçekleşmiş ve Myrikephalon Savaşı ile bölgemiz Bizanslılardan tamamen temizlenmiş ve bir Türk yurdu olmuştur.

Fetihten sonra yöremize Türkmen oymaklarının iskanına başlanmıştır. Türkmenlerin büyük bir kısmı yazın yaylalarda, kışları ise dağ eteklerinde ova kenarlarında göçer hayatı yaşıyorlardı. Şuhut’un fethinden ancak yüz yıl sonra köylerin teşekkül etmeye başladığını görmekteyiz. O döneme ait kayıtlarda bugün mevcut köylerimizin tamamının kurulduğunu tespit etmekteyiz. Yani yöremizin köklü bir tarihinin olduğu bir gerçektir. Köylerimizin kuruluşları 1150-1300 yılları arasında gerçekleşmiştir. Ayrıca o yıllarda kurulmuş ancak sonraki yıllarda kaybolmuş 8-10 köy mevcut olup; bu köyler de büyük ihtimalle diğer köylere göç etmiş veya devlet tarafından zorunlu göçe mecbur edilmişlerdir.

Şuhut 1300 yılına kadar Anadolu Selçuklu Devleti’nin sınırları içinde yer alan ve Afyon’a bağlı olan kadılık merkezidir. Selçuklu Devletinin yıkılmasından sonra kısa bir süre İlhanilerin işgaline maruz kalan Şuhut, 1321 yılında Sahipataoğulları Beyliği’nin eline geçer. Beylikler döneminin düzensizliği içinde sık sık el değiştiren Şuhut1341 yılında Germiyanoğulları’nın topraklarına dahil olur. Ardından da 1364 yılında Hamitoğulları Beyliğinin eline geçer. 6 yıl sonra yani 1370 yılında tekrar Germiyanoğulları Beyliğine dahil olmuştur.





b-Coğrafi Yapısı :

Coğrafi bölge olarak İç Ege Bölgesinin en doğu kısmında yer alan Şuhut, Afyonkarahisar'ın güneyinde bulunan bir İlçe merkezidir. İl merkezine uzaklığı 28 km.dir. Batı Anadolu'yu İç Anadolu'ya bağlayan eşik arazi üzerinde yer alan Şuhut'un yüzölçümü 1158 Km² olup, 1200 metrelik rakımıyla Afyonkarahisar'dan daha yüksektedir.
İlçeyi kuzeyde Afyonkarahisar merkezi ile doğuda Çay, güneyde Yalvaç ve Senirkent, batı'da Dinar, Sandıklı ve Sincanlı İlçeleri çevreler, Şuhut İlçesi Afyonkarahisar dışında Dinar, Çay ve Senirkent İlçeleriyle asfalt yol bağlantısına sahiptir. İlçe sınırları dahilinde Şuhut ve Karaadilli Ovaları olmak üzere iki ova mevcuttur. Kaynağını batıdaki kumalar dağından alan Kali Çayı İlçenin en önemli akarsuyudur. Adı geçen çay üzerinde İlçe Merkezinin 15 Km. doğusunda toprak dolgu tekniğiyle inşaa edilmiş Selevir Sulama Barajı yer almaktadır. Akyuva, Ağzıkara ve Ortapınar barajları da faaliyettedir.
İlçede geçiş tipi iklim görülür, Yazları sıcak ve kurak, baharları yağışlı ve ılık, kışları yağışlı ve soğuktur. Yağışlı günler 70-80 gün dolayında olup, yıllık sıcaklık ortalaması 11.30 oC dolayındadır. Sisli ve rutubetli günlerin az olması nedeniyle Şuhut' un havası sağlamdır.

ŞUHUT’UN YERBİLİMSEL YAPISI (JEOLOJİK YAPISI)

Son zamanlarda D.S.İ. tarafından yapılan Şuhut ve yakın çevresi yerbilimsel araştırmaları, bize havzasında yer bilim yapısının tüm evrelerinin aşamalı olarak gerçekleştiğini göstermiştir. Bu evreler birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü zamanları kapsamaktadır.
BİRİNCİ ZAMAN
Saruhan-Menteş arasında kalan bölgede yer alan Süleyman dere, Dadak, Çakırözü, Efe Köy ve Bedeş’in yer yapısındaki çeşitli, şist, kalker ve kuvarsitlerinde birinci zaman oluşumu, Bazı kesimlerinde de birinci zaman öncesine ilkel döneme ait evreleri içeren oluşum izleri görülür. Birinci zamanın orta evrelerinde bölge denizle kaplanmış ve son evrelerinde ise; suyu çekilmiştir.
İKİNCİ ZAMAN
Ovanın güneyinde geniş bir alanda görülür. İlk evresinde deniz yeniden oluşur ve Antalya körfezinin bir uzantısı durumundadır. Güneyde Kükürt dağı, Kocaçal, Çaltepe, Gayzak dağı ve Çobankaya, Balçıkhisar’da görülen bu ikinci zaman oluşumu, birinci zaman üstünde olup Kuzeydoğu-Güneybatı eğimindeki porselenleşmiş-mermerleşmiş ve bazenda sileksler taşıyan yarı kristalize kalkerler olarak görülmektedir.

ÜÇÜNCÜ ZAMAN
Bölgede geniş bir alanı kaplamaktadır ve iki ayrı özellik göstermektedir. Batıda volkanik tüf ve trakitler; Kuzeyde ve Doğuda ise kalkerler olarak görülmektedir.Üçüncü zamanın ikinci evresinde deniz bu bölgeye kadar uzanamamış olup, Göller oluşmuş ve bu göller de zamanla kalkerleşmeler tortullaşmıştır.



DÖRDÜNCÜ ZAMAN
İlk evresinde tüm Anadolu’da oluştuğu gibi Şuhut’ta da yağmur döneminin olduğu bölgedeki yaygın çakıllar, teraslar, birikinti konileri, çökeller ve alüvyonlardan anlaşılmaktadır.

BÖLGEDE GÖRÜLEN KAYALAR

1- MAĞMATİK KAYALAR : Genellikle Üçüncü zamanın ikinci evresinde oluşmuş bir volkanik kayadır.
A- Trakit Tüfü, Şuhut ovasını batısındaki geniş alanlardır.
B- Aglomere: Çoğunlukla trakit tüfünün üstünde şapka biçimindedir. Şuhut’un batı yöresinde görülür.
C- Tütif : Mahmut köyünde görülür ve göllerde oluşmuştur.
D- Trakit : Özellikle batı kesimindedir. Dağça, Bademli ve Çavuşdağ tepelerinde görülür.

2- METAMORFİK KAYALAR :

Doğuda killi şistler ve kloritli şistler olup I. zamanın ortalarında oluşmuştur.

NÜFUS DURUMU:
2010 yılında yapılan adrese dayalı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre İlçenin toplam nüfusu 39.421’dir. İlçe Merkezinin nüfusu 12.625 kalan 26.796 sı kasaba ve köylerde yaşamaktadır.
Nüfusun meslek dağılımı açısından değerlendirilmesi durumunda; Büyük bir kesimin tarım ve hayvancılıkla uğraştığı görülmektedir.

İDARİ DURUM :

İlçeye bağlı Atlıhisar, Balçıkhisar, Efe, Karaadilli, Karacaören, Kayabelen Kasabaları yanı sıra 31 Köy ve 5 adet köye bağlı mezra vardır. 13 İlçe Merkezinde olmak üzere 36 mahalle muhtarlığı bulunmaktadır. Köylerin daha çok İlçenin güney bölümünde odaklaştığı görülmektedir.

SOSYAL DURUM :

Şuhut' ta son yıllarda "nispi bir ferahlama olmasına rağmen", tüm ülke genelinde olduğu gibi konut sorunu mevcuttur.

İlçe halkı genellikle gelenek ve göreneklerine bağlı bir yaşam sürdürmektedir. Başlık âdeti bulunmamakla birlikte düğünlerin masraflı oluşu başlığa eş değer bir maliyet doğurmaktadır.

İlçe halkı genelde tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktadır. İmkanı olmayan vatandaşlarımız ise başta Afyonkarahisar, İzmir, İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük kentlere göç etmektedirler. Göç etmeyen gizli işsizler ise İlçe merkezi, kasabalar ve köylerdeki kahvehaneleri doldurmaktadır.

İlçe Merkezinde 75 Yataklı Devlet Hastanesi, 2 Sağlık Ocağı ile Atlıhisar, Balçıkhisar, Efe, Karaadilli beldelerinde ve Anayurt, Çakırözü, Kavaklı, Mahmut ve Yarışlı Köylerinde Sağlık Ocağı bulunmaktadır.

İlçede koruyucu sağlık çalışmaları düzenli bir şekilde yürütülmektedir. Aşılanmamış bir çocuk dahi bırakılmamaktadır. Çevre sağlığının korunmasına yönelik çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir.

İlçe merkezinde esnaf ve küçük sanatkârların yanı sıra 5 avukat, 5 eczane, l noter bulunmaktadır.

EKONOMİK DURUM:

Tarım ve hayvancılık İlçenin belli başlı gelir kaynağını oluşturmaktadır. Genellikle buğday, arpa, patates, şeker pancarı, ayçiçeği ve haşhaş ziraatı yapılmaktadır.Son zamanlarda vişne, elma, armut, erik yetiştirilmesinde ve sebze üretiminde büyük bir gelişme görülmektedir.

Sebzecilik yer yer küçük çapta ve aile tarımı şeklinde yapılmaktadır.1989 yılından başlayarak turşuluk, salatalık ekimi İlçemizde sebzecilikte önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Son yıllarda taze Fasulye yetiştiriciliği de önem kazanmıştır.
İlçe Merkez, Atlıhisar, Karaadilli, Efe kasabalarında olmak üzere 4 adet Tarım Kredi Kooperatif çiftçilerimize hizmet vermektedir.
Hayvancılık, tarla tarımından sonra üreticilerin ikinci derecede gelir kaynağını oluşturmaktadır.. Ayrıca 3 tane özel sektöre ait mandıra faaliyet göstermekte olup, 1 tanesi Kayabelen kasabasında, 2 tanesi İlçe Merkezinde bulunmaktadır.
İlçemizde küçük el sanatlarından demircilik, marangozluk, kesercilik bir hayli gelişmiş olup başta Adana, Kayseri ve Ankara olmak üzere bir çok ilimize inşaat keseri gönderilmektedir.
İlçe merkezinde T.C.Ziraat Bankası, Şekerbank ve Halk Bankası faaliyet göstermektedir.
TARIM VE HAYVANCILIK

Şuhut ilçesi 99.917 ha yüzölçümüne sahip olup; 13.847 ha Sulu, 11.543 ha kuru olmak üzere 25.390 ha alan kültüre elverişli alan tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. Buna ek olarak 21.998 ha Çayır – Mera, 909 ha Orman – Fundalık ve 51.619 ha diğer arazilerden oluşmaktadır.
25.390 ha kültüre elverişli tarım arazisinin 20.509 ha alanında tarla ziraatı, 589 ha alanında sebze ziraatı, 3231 ha alanında da meyve ziraatı yapılmaktadır. 564 ha nadas alanı ve 495 ha kullanılmayan tarım arazisi mevcuttur.
Kültüre elverişli tarım arazisinin %54 lük kısmı sulu tarım arazisi, %46 lık kısmı kuru tarım arazisidir. Sulama DSİ göletlerinden, resmi ve özel sulama kuyularından yapılmakta olup yoğunlukla yağmurlama sulama yapılmaktadır. Şuhut'ta kara iklimi egemendir. Kara ikliminin, bilindiği gibi, kışları uzun, yazları kısadır. Bu nedenle genellikle hububata dayalı bir üretim yapılmakla birlikte daha çok patates, fasulye, şeker pancarı, buğday, arpa ve baklagillere dayalı bir üretim gerçekleşmektedir. Bunların yanında haşhaş gibi sanayi bitkileri yetiştirilirken, kavun, karpuz üretimine de yer verilir. Hâlâ, uluslar arası güncelliğini koruyan bir tartışma ürünü olan haşhaş'ın Anadolu'da ilk üretildiği yerden biri Şuhut ilçesidir.
Patates üretiminde Şuhut ilçesi Afyon geneli Patates üretiminin % 38’ini karşılamaktadır.
Bu oranlardan anlaşılacağı gibi patates üretimi ilçemizin tarımsal potansiyelinde önemli bir yer tutmaktadır.
Ekonomik öneme sahip olarak 8.000 ha alanda Buğday, 3.400 ha alanda Arpa, 3.300 ha alanda Patates, 1.500 ha alanda Ayçiçeği, 1.300 ha alanda Şekerpancarı ve 1.000 ha alanda Haşhaş önde gelmek üzere tarla bitkileri tarımı yapılmakta olup, tarla ziraatını 2.200 ha alanda yapılan Vişne yetiştiriciliği ile meyvecilik, 400 ha alanda yapılan Taze Fasulye yetiştiriciliği ile sebzecilik izlemektedir.

Tarımsal üretimde ;
Buğday, Patates,Şeker Pancarı ilk üç sırayı alırken Arpa, Haşhaş, Turşuluk Salatalık, Fasulye ve Yem bitkileri üretilen ürünler arasındadır.
Özellikle Karaadilli çevresinde olmak üzere vişnecilik önemli gelişmeler kaydetmiştir.


Hayvancılık:
İlçemizde 1 adet ruhsatlı hayvan pazarı mevcut olup biri belediyeye ait olmak üzere dört adet de kombina mevcuttur. Bu durum ilçe hayvancığının Besi ağırlıklı olmasını teşvik etmekte, ayrıca yüksek bir hayvan hareketi oluşturmaktadır. Hayvan mevcudu değişken bir tablo çizmekle birlikte 37.858 adet küçükbaş, 22.863 adet büyükbaş hayvan varlığı mevcut İlçe'de son yıllarda besi hayvancılığında bir hayli artış olmuştur. Yarı modern denilebilecek usullerle besi hayvancılığı yapılmaktadır.
Öte yandan, hayvan ürünleri olan süt ve peynir gibi yiyecek maddeleri yeterince değerlendirilip, pazarlanmaktadır.
Şuhut et işleme sanayi, mezbaha ve kombina sayısı bakımından Türkiye’nin önde gelen ilçelerindendir. Bu tesislerde sadece ilin ve ilçenin hayvan varlığı değil, komşu bir çok il ve ilçenin de hayvan larının da kesimi yapılmaktadır. Gerçek et üretiminin kayıtlı miktarın çok üzerinde olduğu düşünülmektedir. Büyük şehirlere önemli miktarda taze et sevkıyatı yapılmaktadır. İlimizde sucuk imalatı önemli bir sektör haline gel miştir. İlçemizde Türkiye genelinde marka oluşturmuş et işleme tesisleri bulunmaktadır. Bu tesislerde üretilen ürünler ülke genelinde pazarlanmaktadır
İlçede hayvancılık içerisinde ikinci sırayı tavukçuluk almaktadır. İlçe merkez ve köylerinde çok sayıda tavuk kümesi mevcut olup, yumurta tavukçuluğu yapılmaktadır. İlçe ekonomisine yumurta üretimiyle çok büyük katkı sağlanmaktadır. Bunlardan başka koyun ve süt sığırcılığı da önemli ölçüde gelişme göstermiştir.
İlçede şahıslara ait yağ , un ve yem fabrikaları mevcuttur.
SANAYİ
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Şuhut için, “yüz elli akçelik bir kasabadır” der. Evliya Çelebi adı geçen yapıtında Akşehir, Bolvadin ve Eskişehir içinde aynı notu düşer, öte yandan; Edip Ali Baki’den (Taşpınar Sayı: 152-155) öğrendiğimize göre M. 1688 yıllarında Afyon 2640 krş, Şuhut 1650 krş, Bolvadin 528 krş, Çay 616 krş, Sincanlı 1210 krş vergi veriyor. Bu alıntılardan da anlaşılacağına göre geçmişte Şuhut'un ekonomik durumu komşularına göre hiç de fena değilmiş. Bugün ise; İlçe'nin ekonomik ve kültürel durumunda geçmişteki görkemliliği göremiyoruz.
Çok eskiden beri çevrenin gereksinmelerini karşılamak için ilçede cumartesi günleri pazar kurulur. Hayvan, buğday, sebze, giysi pazarları gibi. Pazarın kapsamı geniş tutulmuştur. Genellikle köylüler ve ilçe merkezi alış-verişi pazarın kurulduğu cumartesi günü yapar

ŞUHUT KARMA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
01.04.2002 tarih ve 24713 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren O.S.B Kuruluş, Yapım ve İşletmesi ile İlgili Usul ve Esaslara göre Şuhut Karma O.S.B kurulması ile ilgili olarak 05.08.2004 tarihinde düzenlenen Fizibilite Raporu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na sunulmak üzere Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğüne gönderilmiştir. Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünün oluru, Valilik Makamının onayı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığına gönderilen dosyanın incelemesini müteakip 21.05.2001 tarih ve 24408 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren O.S.B Yer Seçim Yönetmeliğine göre 13.09.2004 tarihinde önerilen O.S.B alanı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı elemanlarınca Ön İnceleme Komisyonunca incelenmiş, hazırlanan rapor Yer Seçim Komisyonuna sunulmuştur.
Ön İnceleme Komisyonunun hazırladığı öneri alanı ile ilgili olarak 30 Aralık 2004 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan, Yer Seçim Komisyonu, İlçemizde toplanarak alanın Karma O.S.B olmasında bir sakınca bulunmadığına dair uygun görüş belirtmişlerdir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, O.S.B kurulabilmesi için alanın, İmara Esas olmak üzere Jeolojik, Jeoteknik etüt ve ayrıca alanın 1/1.000 ve 1/5.000 ölçekli Hali Hazır haritaların yaptırılmasını istemiştir. Yapılan bu çalışmalar, Bayındırlık Bakanlığı tarafından onaylandıktan sonra dosyalar Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na sunulmuştur.
O.S.B alanı yaklaşık 180 Hektar’dır. Özel Mülkiyet 76 Parsel, yaklaşık 117 hektardır. Hazine Arazisi 20 Parsel olup, 65 hektar’dır. O.S.B alanı içerisinde kalan Hazine Arazilerinin ifraz işlemi yapılmış, Şuhut O.S.B adına tescil işlemi tamamlanmıştır. Yukarıda belirtilen işlemler tamamlandıktan sonra, O.S.B alanı ile ilgili bilgi ve belgeler Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na sunulmuştur.
4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununa göre; Şuhut O.S.B kurucu ortakları olan; Afyonkarahisar İl Özel İdaresi, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı ve Şuhut Belediye Başkanlığının katılımıyla Kuruluş Protokolü hazırlanarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının onayına sunulmuştur.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylanan Kuruluş Protokolü, 249 sicil numarası alarak 17.01.2007 tarihinde Tüzel Kişilik kazanmıştır.
Tüzel kişiliğin kazanılmasını müteakip, O.S.B. yer seçiminden sonra yapılacak işlemler listesinde belirtilen sıralama doğrultusunda işlemler yapılmaktadırr.
2011 Haziran sonu itibarı ile Şuhut Organize Sanayi Bölgesinin mevcut durumu:
1-Şuhut Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetince özel şahıslara ait mülkiyetler için Kamu Yararı Kararı talep edilmiş Bakanlığın Kamu Yararı Kararını onaylamasını müteakip Şuhut Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetince Kamulaştırma Kararı alınmıştır. Konu ile ilgili Kamu Kurum ve Kuruluşlarına bilgi verilmiş olup Kamulaştırma işleminde yasal süreç başlatılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununa göre hareket edilmiş, öncelikli olarak Uzlaşma yolu ile satın alınarak Kamulaştırma yoluna gidilmiş, ancak bu yolla sadece yedi parselin sahipleri ile uzlaşılarak Kamulaştırması yapılmış, kamulaştırma bedelleri ödenerek Şuhut O.S.B adına tapuları alınmıştır.30 Parselin maliki ile uzlaşılamadığı için Kamulaştırma için dava açılmış, Mahkeme yoluyla Kamulaştırması yapılmış, Kamulaştırma bedelleri ödenmiş olup, bunlardan 25 adedinin Şuhut O.S.B adına tapuları alınmıştır. Bir parselin de Kısmi Kamulaştırması yapılmış olup, ifraz işlemi tamamlandıktan sonra tapusu alınacaktır. Kamulaştırma işlemleri için 475.000,00 TL ödeme yapılmıştır.
2-Şuhut Organize Sanayi Bölgesinin su ihtiyacını karşılamak için; Isparta Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğüne iki adet derin kuyu açtırılması ile ilgili yazı gönderilmiş, gerekli çalışmalar yapılmış, açılması muhtemel kuyu yerleri belirlenmiş ve belirlenen bu bölgelerde iki adet kuyu açılmış, yaklaşık iki kuyudan toplam 30 lt lik su debisine ulaşılmıştır. Bu debi ilk aşamada bizim ihtiyacımızı karşılayacak miktardadır.
3-Afyonkarahisar Osmangazi Edaş’a; Şuhut Organize Sanayi Bölgesinin şantiye ihtiyaçlarını karşılamak için Afyonkarahisar Şuhut enerji nakil hattından elektrik enerjisi alınması için müracaat edilmiş, Enerji Müsaadesi alınmış ve 250 kvA lık Trafo Tesisi ve Enerji Nakil Hattı yapılmış, ve Tesise enerji verilmiştir.
4-Konya Karayolları 3.Bölge Müdürlüğüne; Karayolu Geçiş Ön izin başvuru işlemi yapılarak Karayolu Geçiş Ön İzin Müsaadesi alınmıştır.
5-İmar Planı çalışması tamamlanmış olup Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca onaylanarak, Afyonkarahisar Valiliği İl İdare Kurulu Kararı ile yürürlüğe girmiş söz konusu planlar kesinleşmiştir.
6-İmar planının kesinleşmesini müteakip Parselasyon planı ve Altyapı Projesi ile ilgili çalışmalara başlanılmıştır.
7-Arsa tahsis işlemlerine başlanılmış olup şu ana kadar sekiz firmaya 11 Parselin tahsis işlemi yapılmıştır.
8-Şuhut Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde kalan 625.000 m2, Hazine Arazisi Şuhut Organize Sanayi Bölgesine devri yapılarak tescil edilmiştir.
9-Vatandaşlara ait taşınmazların Kamulaştırılması için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre 1. Etap Kamulaştırma bedel tespit davası açılmış, birinci Etap sonunun da yaklaşık 500.000-m2 lik alan, O.S.B mülkiyetine geçmiştir.
10-Şuhut Organize Sanayi Bölgesindeki Tesislerden kaynaklanacak Atık Suların arıtılması için Atık Su Arıtma Tesisi Projesi ile ilgili olarak çalışmalara başlanılmıştır
11-Tahsis yapılabilecek sanayi arsası 158 adettir. Arsaların çoğunluğu 5 bin ile 7 bin m2 arasındadır. Arsa tahsis çalışmalarına başlanılmış olup, Tahsis edilen arsaların m2 fiyatı 10.00-TL dir. Tahsis edilen arsa bedelin % 25’nin peşin, geri kalan kısmının sözleşme tarihinden itibaren, aylık eşit taksitler halinde 60 ay (5yıl) vadeli olarak yapılabilmektedir.
12- Şuhut Organize Sanayi Bölgesinin Altyapı projeleri tamamlanmış ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığından da onay almıştır.
13- Şuhut Organize Sanayi Bölgesinin 2011 yılı içerisinde Ana caddesinin (1nolu yol) Altyapı çalışmalarına başlanacaktır.
14- 25.05.2011 tarihli ve 2011/1808 Sayılı Kararname ekine göre, O.S.B Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler gruplandırılması çerçevesinde 3. Bölgedeki illerin ilçelerinde Tahsisi yapılacak arsaların bedelleri % 90 indirimli olacaktır. Şuhut Organize Sanayi Bölgesi de bu kapsam dahilindedir.
15- Şuhut Organize Sanayi Bölgesinin WEB sayfası oluşturulmuş, internet ortamında bölgemiz hakkında bilgi akışı sağlanmaktadır. Sitemizde Şuhut Organize Sanayi Bölgesinin kısa tarihçesi, imar durumu, parselasyon durumu, Kadostral durumu ve Bölgenin 1/ 25.000 lik ve 1/5.000 lik haritaları ve fotoğrafları yer almaktadır. WEB adresimiz www.suhutosb.org.tr dir.






TAHSİS YAPTIRAN FİRMALAR


1-Sarıtepe İnş. Nak. Ltd. Şti. inşaat Malzemeleri Afyonkarahisar

2-İbrahim ÖZSOY Elekt. Elektronik “

3-İbrahim-Veli SÖMER Elektrik Malz. “

4-İhtisas Ahşap mob.Ltd.Şti. Et ve Et Ürünleri “

5-Gürmas Makine A.Ş Makine Sanayi “

6-Sasel İnş.Ltd.Şti. Gıda Sanayi Isparta

7-Fatih TAŞDELEN Gıda Sanayi Afyonkarahisar

8- Erdinç BATTAL Et ve et ürünleri Afyonkarahisar




ŞUHUT KARMA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

Tamamlanan İşler

1- Organize Sanayi Bölgenin hali hazır haritası yaptırıldı.
2- O.S.B Jeolojik ve Jeoteknik Etüdü yaptırıldı.
3- O.S.B İmar Planı yaptırıldı. İmar Planı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından
onaylanarak yürürlüğe girdi. İmar Planı kesinleşti.
4- O.S.B içerisinde kalan Hazineye ait arazilerin ifraz ve tescil işlemleri yaptırılarak 20
Adet Parselin tapuları alındı.
5- Özel şahıslara ait arazilerin 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununa göre 1. Etap
Kamulaştırması 30 parselin Mahkeme kanalıyla kamulaştırması tamamlandı. 25 adet
parselin tapusu alındı. 5 adet parselin tapusu henüz alınamadı. Mahkeme yoluyla bir
adet kısmi kamulaştırma yapıldı. İfraz işlemi tamamlanınca tapusu alınacaktır.
6- 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununa göre; 7 parselin sahipleri ile Uzlaşma
sağlanmak suretiyle Kamulaştırması yapılmış ve tapuları alınmıştır.
7- O.S.B su ihtiyacının karşılanması amacıyla iki adet sondaj kuyusu açtırıldı.
8- O.S.B Karayolu ile bağlantısını sağlamak, Afyonkarahisar-Şuhut karayoluna çıkış
için Karayolu Geçiş Ön İzni alındı.
9- Osmangazi Edaş’ dan Enerji Müsaadesi alındı.
10- Enerji Nakil Hattı ve 250 kvA lık Trafo Tesisi tamamlanarak, Tesise enerji verildi.
11- Altyapı projeleri tamamlandı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylandı.
12- O.S.B Web sayfası oluşturuldu, bu sayfa arcılığı ile Organize Sanayi Bölgesi
hakkında bilgi akışı sağlanmaktadır.

Devam Eden İşler

1- Arsa Tahsis işlemleri devam etmektedir. Şu ana kadar 8 firmaya tahsis yapılmıştır.
2- 3 Adet Firma projelerini tamamlanmak üzere, (Patates işleme, tasnifleme ve ambalaj
fabrikası ile Et ve Et Ürünleri tesisi ve Bitkisel yağ ve madeni yağ fabrikaları) inşaat
ruhsatını alınarak inşaata başlayacaklar.

Yapılacak İşler

1- O.S.B İkinci etap Kamulaştırması yapılacak
2- Altyapı çalışmaları yapılacak


BÖLGE İÇ TURİZMİ

Kültür Varlıkları
– Şuhut Hacı Velioğlu Evi (Atatürk Kültür ve Sanat Evi)
– Bininler
– Ulu Cami
– Kubbeli Mescit
– Toprakkale
– Sibidunda Antik Kenti
– Ococlia Antik Kenti
– Lysias Antik Kenti
– Mahmut Dede Türbesi
Doğal Güzellikler
– Asmakaya
– Hisar Tepesi
– Karacamal ve Dipsiz Mağarası

Mesirelik ve Dinlenme Yerleri
– Kayabelen göleti , Selevir baraj gölü,Ağzıkara baraj gölü, Akyuva baraj gölü, Ortapınar baraj gölü, 25 Ağustos Zafer Kent Ormanı

Kültür Varlıkları:

ŞUHUT HACI VELİOĞLU EVİ (Atatürk Kültür ve Sanat Evi)

Şuhut ilçesi Yalı Mahallesi İsmail Bey Sokağı No: 12 A ve B'de bulunan Hacı Velioğlu Evi, Tapuda 30-27-1.a pafta, 167 ada, 1-2 parsel numarasıyla kayıtlıdır. Hicri 1314-1315 (M. 1896-1897) tarihlerinde Şuhut eşrafından Hacı Veli tarafından Taşçı Yahni Usta'ya yaptırılmıştır. XX. Yüzyıl başı sivil mimari özelliklerinin olmasının yanı sıra TBMM Orduları Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal'in Büyük Taarruz'dan bir gün önce 25 Ağustos 1922'de karargâh olarak kullanıp, Anadolu ile dış dünya arasındaki bütün haberleşmelerin kesilmesi emrini verdiği mekân olarak Cumhuriyet tarihimizde önemli yere sahip olan mekânlar arasında yer almaktadır

Bininler
Şuhut’un 6 km batısında bulunan Senir köyü yakınlarında bir kayalık olup, kayalar iki ve üç katlı tek veya çok odalı olarak oyulmuş, altları hayvan ağılları ve insanların barınma yerleri olan bir yerleşim yeridir. Bizans yerleşimi olan bu kayalığın alt eteğinde yine Bizans kilise ve manastır yapı kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca Geç Roma dönemi kapaklı, kayaya oyulma mezar tekneleri vardır

Ulu Cami (Çarşı Camisi)
Şuhut’un çarşısında yer alan Ulu Cami’yi Demirtaş Paşazade Hamza Paşa 1415’te yaptırmıştır. Cami 1862 yılında da onarılmıştır.
Kareye yakın dikdörtgen planlı olan caminin içerisinde kıbleye dikey, her sırada dörder tane olmak üzere dört sıra sütun bulunmaktadır. Böylece caminin içerisi Osmanlı ulu cami tiplerinde olduğu gibi dört nefe ayrılmıştır.
Kuzey yönündeki ahşap kadınlar mahfili ile caminin içerisi 1862 onarımında yenilenmiştir. Daha sonra 1970’li yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onarılmıştır.
Caminin güneydoğu köşesinde yer alan minare kaidesinde toplama taşlar kullanılmıştır. Bunlar Bizans dönemine ait mermer bloklardır. Bu kaide üzerindeki minare tuğladan silindirik bir şekilde yükselmektedir.

Kubbeli Mescit
Şuhut Hisar Mahallesi’nde bulunan bu camiyi Hamitoğulları’ndan Hızır Oğlu Emir İbrahim 1374 tarihinde yaptırmıştır. 1863 depreminde tamamen yıkılan cami 1964 yılında yeniden inşa edilmiştir.
Kubbeli Mescit Kitabesi:
Bu mübarek caminin yapılmasını Hızır oğlu hayrat ve hasenat sahibi, adil, kamil dinin yükselmesine çalışan büyük Emir İbrahim emretti. Allah onun mülkünü devlet, tahtını daim kılsın.
Peygamber Efendimiz dedi ki; Bir kimse Allah için ve Allah rızasını isteyerek bir cami yaptırırsa, Allah onun için cennette mislini yapar.
Dikdörtgen planlı, üzeri ahşap tavanlı olan cami, önceden kubbeli olduğundan kubbeli mescit olarak tanımlanmıştır.

Toprakkale
Şuhut’un 6 km. Batısında Senir Köyü yakınlarındadır. Burada bulunan 2000 m. Yüksekliğindeki bir tepe üzerine yapılmıştır. Ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Günümüze yalnızca duvar kalıntılarından pek azı gelebilmiştir.



Sibidunda
Şuhut ilçesi Atlıhisar kasabasında kurulan bir kenttir. Burada, Roma döneminde imparator adına bronz kent sikkeleri bastırılmıştır.

Ococlia
Şuhut ilçesi Karacaören köyünde bir kenttir. Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına ve Bruzus kentiyle ortaklaşa bronz kent sikkeleri bastırılmıştır.

Lysias
Şuhut ilçesi Arızlı köyünde bir kenttir. Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırılmıştır.

Mahmut Dede Türbesi
Şuhut ilçesi Mahmut köyünde camiyle bitişik bir türbedir. Horasan erlerinden bir halk tabibi olduğu ve kurduğu tekkede felç hastalığını iyileştirdiği söylenmektedir

DOĞAL GÜZELLİKLER
Hisar Tepesi
Şuhut ilçe merkezinde, ovanın en büyük höyüğü sayılır. Yüksekliği 20 m çapı 200 m dolayındadır. Kazı yapılmadığı için kesin kültür katları belirgin değilse de, Eski Tunç, ve Synada antik kentlerine ait kültür izleri görülmektedir.
Karacamal ve Dipsiz Mağarası
Şuhut'un Balçıkhisar kasabasına 5 km uzaklıkta Kocadere mevkiinde bulunmaktadır. Şu ana kadar herhangi bir araştırma yapılmamıştır

Selevir Baraj Gölü
Şuhut ilçesinin 35 km. kuzeydoğusunda Selevir köyü yakınında, Kali çayı üzerinde toprak dolgu olarak inşa edilmiştir. Rezerv hacmi 80.000.000.-m3 , faydalı su hacmi ise 72.000.000.- m3 dür.

EĞİTİM
İlçemizde 2 adet ana okulu, 44 adet ilköğretim ve 7 adet orta öğretim kurumu, 1 Halk Eğitim Merkezi ve 1 Mesleki Eğitim Merkezi vardır. İlköğretim Kurumlarından 1 tanesi YİBO olarak eğitim vermektedir.Orta öğretim Kurumlarına bağlı 2 adet Pansiyon bulunmaktadır.
İlçede bir adet Meslek Yüksek Okulu (AKÜ ‘ ye bağlı) vardır.
Ayrıca Özel sektöre ait 2 dershane, 3 Özel Yurt, ve 1 Sürücü kursu da bulunmaktadır.


İlçede bulunan Ortaöğretim Kurumları
1-Şuhut Lisesi
2-Karaadilli Lisesi
3-Şuhut Anadolu Lisesi ve Anadolu Öğretmen Lisesi
4-Şuhut Limak Teknik Lise ve Kız Meslek Lisesi
5-Şuhut Anadolu Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi
6-Şuhut Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi
7- Şuhut Sağlık Meslek Lisesi

ULAŞIM
İlçeyi il merkezine bağlayan bir karayolu bulunmaktadır.
Ayrıca ilçe merkezinden Karaadilli beldesine uzanan, oradan da 3 farklı istikamete (Dinar-Denizli, Çay-Konya ve Senirkent-Isparta istikametlerine) giden karayolu bulunmaktadır.
İlçeyi Sandıklıya bağlayan bir ara yol bulunmakla birlikte asfaltlanmış bir yol olup kış aylarında zor şartlardan dolayı kullanılmamaktadır.
Hemen hemen her köyün kendi dolmuşu bulunmaktadır. Genellikle günde 1-2 sefer yapılmaktadır.
Her gün Denizli istikametine küçük midibüs seferleri düzenlenmektedir. Muhtelif günlerde de İzmir seferleri vardır. Ayrıca diğer komşu ilçelerden gelen (Yalvaç ve Senirkent) İstanbul ve Ankara seferleri de haftanın değişik günlerine yayılmıştır.
İl merkezine Belediye otobüsleri ve Kooperatif minibüsleri ile 05.00-00.30 saatleri arasında ulaşım imkanı vardır.



ŞUHUT’UN ADETLERİ – GELENEKLERİ

EVLİLİK:
1- Kız İsteme : Şuhut’ta eskiden görücü usulü ile evlenildiği için, evlilik çağına gelen erkeklerin anneleri, oğullarına düğünlerde, günlerde, mevlitlerde kız beğenirlermiş, beğenilen kız istemeye gidilir; cevap olumlu olursa söz kahvesi içilirmiş, söz kahvesi bazen nişanla birlikte de yapılabilir.
2- Eksik Görme : Gelin için yapılan alışveriş, altın, ev eşyası, giysi vb.alınır. Nişanlılık dönemi Kandillere, Hıdrelleze rastlarsa, kız tarafı oğlan tarafına tepsi gönderir. Tepsinin içinde kayınpedere Gömlek, iç çamaşırı, çorap; kayınvalideye ise yazma iç çamaşırı ve çorap bulunur. Ayrıca tatlı gönderilir. Erkek tarafı da kız tarafına yine aynı şekilde tepsi gönderir. Hıdrellezde ise, oğlan tarafı kız tarafının akrabalarına terlik alır, kız tarafı da oğlan tarafına yazma alır. Nişanlılık dönemi Kurban bayramına rastlarsa erkek tarafı kız tarafına, maddi durumu iyiyse, boynuzunda bilezik olan koç hediye eder.
3- Oturma : Nişanlılık süresi içerisinde oğlan tarafı kız tarafına oturmaya gider, yemek yenir, oturmaya gidilirken eksik eşyalar ve çeyrek altın götürülür. Ayrıca kayınvalide kız evine her gidişinde muhakkak bir hediye götürür.
4- Çeyiz Serme : Gelin arkadaşlarıyla çeyizini serer.


5- Baş Bozma : Düğünden önce, erkek tarafı kız tarafını hamama götürür, hamamdan çıktıktan sonra gelin kayınvalidesine, içinde havlu, lif ve yazma bulunan dürü verir. Kayınvalide de gelini giydirir. Akşam kız evinde yemek yenir.
6- Sini : Genellikle düğünden bir önceki Pazar günü bayanlar tarafından kız tarafına sini gider. Sininin içinde gelinin giysileri, gelinliği, ayakkabıları, terliği vb. vardır, bunun yanında da kına çöreği tepsisi vardır, bu tepsinin içinde de susamlı ekmek ve kuruyemiş vardır. Bu tepsi tirşe ile örtülür, oğlan tarafının bayanları gelinin çeyizine bakarlar, oynarlar, kız tarafı da sini getiren bayanlara mendil veya yazma verir. Kız evinde çeyiz 5-6 gün asılı kalır. Kız tarafı siye gelir, gelirken hediye getirir, çeyize bakarlar, bu arada gelenlere düğün davetiyesi verilir.
7- Altın (para) ünletmek : Salonda düğün olmayacaksa oğlan tarafı toplanır, altın veya para orada bulunanların duyacağı şekilde ilan edilerek toplanır. Daha sonra topluca yemek yenir, yemekte peynir, zeytin, helva, salata ve sini çöreği olur. Aynı gün akşam kayınvalide kız tarafına hediye ile okuyucu gider, düğün salonda yapılacaksa, düğünden önceki Pazar günü sini gider, bir hafta sonra da salonda düğün yapılır.
8- Yemek : Düğün evde yapılacaksa 2-3 gün önce baklava yapılır, sığır kesiler, Perşembe günü bayanlara yemek verilir, Yemekte sırayla Çorba, Piyazlı Et, Börek, Bamya, Sütlaç, Dolma mevsimine göre Karpuz, Hoşaf ve Baklava ikram edilir. Cuma günü de erkeklere yemek verilir.
9- Gezek : Cumartesi günü damadın arkadaşları gelir, eğlenirler, yemekten sonra hoca dua ile kına yakar, gelenlerden para toplanır.
10- Saç Kesme : Cumartesi günü öğleden sonra kayınvalide kız tarafına gider, gelin giydirilir, başına biraz kuruyemiş, şeker konur, tirşe örtülür, gelinin saçından bir parça kesilir, kesilen saç damada satılır. Akşam oğlan tarafından bir gurup genç bayan kız evine, kına gecesine giderler, gece olunca kayınvalide geline kına yakar, kına yakılırken avuca metal para konur, kına gecesi gelin arkadaşlarıyla yatar.
11- Çekme Çakma : Pazar günü erkenden oğlan tarafı kız tarafına, çeyizlerin getirilmesi için araç gönderir, kız tarafı çeyizi almaya gelen araca havlu takar, gelinin yakınları oğlan tarafına çeyiz çakmaya gider. Çeyizler bir odaya asılır, odanın kapısı kilitlenir, gelenlere yemek yedirilir, yemekten sonra dönerler, bu arada damat giydirilir, damat gider gelini alır kuaföre ve fotoğrafcıya götürür, gelin kendi babasının evine bırakılır.
12- Gelin Alma : Aynı gün öğle namazından sonra oğlan evi konvoy olarak gelin almaya giderler. Gelin evden çıkarken dua edilir, para saçılır, araçlara kız tarafı mendil bağlar. Gelin arabayla gezdirilir, damadın evine getirilir, ardından damat kayınvalidesinin elini öpmeye gider, kapıda ikramiye istenebilir. Yatsı namazından sonra dini nikah kıyılır.

Günümüzde bu gelenek ve göreneklere modernleşen toplum hayatı sonucu eskisi kadar rağbet kalmamakla birlikte yine de az da olsa sürdürenler vardır.

KABİR ZİYARETİ

Arife günü sabah namazından sonra yakın akrabaların kabirleri ziyaret edilir. Sabah namazına gidemeyenler, ikindi namazından sonra giderler, ziyaretin ardından çikolata veya şeker dağıtılır. Eskiden evlerde KÜLÜR ve BİŞİ yapılır, fakirlere veya akşam namazından sonra cemaate dağıtılırmış, Arife günleri düğünde yapılan yemeklerin en azından yarısı yapılırmış, bilhassa baklava…



HIDRELLEZ

6 Mayıs Hıdrellez gününün gecesi kadınlar hamur ve yoğurdu geceden mayasız koyarlar kendisi mayalanır, bu hamur daha sonra ekmeklere, bükmelere katılır. Gündüzünde ise piknik yerlerine gidilerek eğlenilir.Özellikle nişanlı çiftler aileleri ve akrabalarıyla bu günü eğlenerek geçirir. Gündüz hazırlıkları oğlan tarafına aittir. Kız evi de gelen misafirlere yazma çorap gibi hediyeler dağıtır,erkek tarafı da terlik dağıtır. Akşam yemeği kız tarafından hazırlanır ve erkek tarafının misafirleri gelin olacak kızın çeyizinde kullanması için çeşitli hediyeler getirir.


TÜRKÜLER

KINA TÜRKÜSÜ

Kınası karılır tasta,
Oğlan evi pek havasta,
Kız anası kara yasta.
Yarenim kınan kutlu olsun
Orda dirliğin tatlı olsun.
Tuz kabını tuzsuz koyan,
Koca evi ıssız koyan,
Anasını kızsız koyan,
Yarenim kınan kutlu olsun
Orda dirliğin tatlı olsun.
Ana hamama vardın mı?
Yunduğum yeri gördün mü?
Şimdi kıymetim bildin mi?
Yarenim kınan kutlu olsun
Orda dirliğin tatlı olsun.
Kayı dibi karıcalı,
Yanı çifte görümceli,
Hem dayılı hem görümceli.
Yarenim kınan kutlu olsun
Orda dirliğin tatlı olsun.
Aş pişirirsem tuzlu derler,
Ev süpürürsem yozdu derler,
Suya gitsem gezdi derler.
Yarenim kınan kutlu olsun
Orda dirliğin tatlı olsun.
Atlayıp geçer eşiği,
Sofrada kalır kaşığı,
Gelin evlerin ışığı.
Yarenim kınan kutlu olsun
Orda dirliğin tatlı olsun.
Kızımız gidiyor,
Nazımız gidiyor,
Bugün akşamlık akşamlık
Yarın öğlenlik öğlenlik,
Söylemez oldu…









MOLLA AHMET TÜRKÜSÜ


“Türküyü asıl adı Dudu olan ve 120 yaşında ölmüş. Ozan İbiş Nine Yakmış”
Yakuboğlu hayadında dudu var
Neslihan’ın kardan beyaz budu var,
Molla Ahmet’in kasaba’da adı var.
Dalgın uykularda uyan Ahmet’im
Yağlı kamalara dayan Ahmet’im.
Molla Ahmet’i Kırkpınar’da kestiler
Cepkenini saz dalına astılar
Anam babam benden umut kestiler.
Kuş gibi meydanda dönen Ahmet’im
Neslihan yoluna ölen Ahmet’im
Yakuboğlu kamaları yağlıyor,
Neslihan kız siyim siyim ağlıyor,
Katil Macar kollarını bağlıyor.
Dalgın uykulardan uyanamadım,
Yağlı kamalara dayanamadım.
Bir incecik yol gidiyor Bazlar’a,
Ilgıt ılgıt kanım aktı sazlara,
Selam söylen anamınan kızlara.
Dalgın uykulardan uyan Ahmet'im
Yağlı kamalara dayan Ahmet'im
Bir incecik yol gidiyor Elmin'e
Kanım aktı ılgıt ılgıt çimene
İmana gel katil Macar imana
Dalgın uykulardan uyanamadım
Yağlı kamalara dayanamadım
Eridi mi maşrabamın kalayı
Dağıldı mı Moll'Ahmet'in alayı
Bir kama da öldürmenin kolayı
Koç gibi meydanda dönen Ahmet'im
Neslihan yoluna ölen Ahmet'im
Kuruldu mu kasabanın pazarı
Kazıldı mı Moll'Ahmet'in mezarı
Ahbaplarım benden alsın hezeri
Kuş gibi meydanda dönenlerdeniz
Bir güzel yoluna ölenlerdeniz
Tel tel olmuş telgırafın telleri
Esmez oldu badı saba yelleri
Açmaz oldu Seydiköy'ün gülleri
Dalgın uykulardan uyan Ahmet'im
Yağlı kamalara dayan Ahmet'im
Biçildi mi Seydiköy'ün çayırı
Kadir mevlam canı candan ayırı
Hiç kalmamış Neslihan'ın hayırı
Koç gibi meydanda dönen Ahmet'im
Dostlar düşman imiş ben bilemedim



MOLLA AHMET EFSANESİ

Aslen Kadıköylü olan Molla Ahmet, ailesine küsüp gurbete çıkmış; bu arada Şuhut’a gelmiş ve orada yerleşmiş, yiğit bir delikanlı imiş. Kısa sürede kendini kabul ettirmiş, delikanlılarla arkadaşlık etmiş, onlarla düşüp kalkmış, Cesurluğu ve yakışıklığı sayesinde kasabada “Efeler” alayı kurulmuş ve alayın başına geçmiş. Sesi de çok güzel olan Molla Ahmet’in müezzinlik yaptığı da olurmuş.
Kahvecilik yapan Molla Ahmet ile kasabanın zenginlerinden birinin kızı arasında güçlü bir aşk başlamış. Kız Molla Ahmet’in sesine, güzelliğine, yiğitliğine vurgun; Molla Ahmet de kızın güzelliğine… Küçük çevrede olay çabuk yayılır, dile düşerler. Hem güzel hem de zengin olduğu için kızı kimse başkasına kaptırmak istemez. Nitekim kasabada içten içe bir rekabet başlar. Kızın babası ise söylentilerden rahatsız olmaktadır.
Türküsünde “Macar” diye anılan katille arkadaşları, Molla Ahmet’i her zaman ki sohbet alemlerinden biri için davet ederler. Efeler alayının korkusuz başı Molla Ahmet bu teklifi kabul eder. Seydiköy yakınlarındaki mesire yerlerine topluca giderler. Saz da her zaman ki gibi hazırdır. Eğlence başlar; yenilir, içilir. Pirzola yapılan koyunun kuyruk yağıyla da bir helva yapılır. Çalgıcılardan biri punduna getirip Molla Ahmet’in kulağına eğilir” Bu senin can helvandır, seni öldürecekler, sıvış!” derse de Molla Ahmet aldırmaz ve “Ben arkadaşlarımdan kötülük beklemem. Hem öldürmeye kalksalar da haklarından gelirim, sen telaş etme.” Der. Çalgıcı türlü hareketlerle ısrar ederse de Molla Ahmet aldırmaz.
Yazık ki beklenen kötü akıbet gerçekleşir.
Molla Ahmet hileyle kollarından bağlanarak öldürülür. Kolları, ayakları ve başı parça parça edilip sazlara atılır.
Birkaç gün sonra Seydiköy’ün köpekleri ağızlarında kol, ayak parçalarıyla köye gelirler. Ova da ünlenmiş Molla Ahmet’in çoraplarından tanıyan köylüler Kırkpınar çayırlığına gelirler ve gördükleri feci durumu resmi makamlara iletirler.



SOSYAL –KÜLTÜREL ETKİNLİKLER

İlçemizde son yıllarda halka yönelik sosyal –kültürel çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bahar Şenliği, Tiyatro gösterileri ,Şiir -Sohbet Dinletileri,Sünnet Şöleni, Zaferyolu Kültür Sanat Şöleni,Aşure dağıtılması ilçemizin çeşitli fuarlarda tanıtım standlarında tanıtılması yapılan etkinliklerdendir.

Adres: Hacı Musa Mahallesi, Cumhuriyet Cd., 03800 Şuhut/Afyonkarahisar, Türkiye
Telefon: (0272) 718 20 01
moc.liamtoh@iseyideleb_tuhus



ilgili aramalar: şuhut'ta son dakika haberleri, şuhut'ta cinayeti, Afyon Şuhut otobüs Saatleri 2023, Şuhut Belediye kameraları, Şuhut Belediyesi, Şuhut belediye Otobüs Yazıhanesi, afyon-şuhut köyleri, Şuhut Belediyesi otobüs saatleri
Bu İçeriğe Yorum Yap


Şuhut Belediyesi'nin yakınındaki benzeri yerler
Şuhut Belediyesi Şuhut Belediyesi 25 metre Şuhut oldukça kalabalık bir yer herşey mevcut hastanesi den tut bankasına marketler d...
Erdogdu Kundura Erdogdu Kundura 54 metre Ayakkabı ve terlik
Uluçay Market Uluçay Market 98 metre
Serdar Mobilya Serdar Mobilya 285 metre