Biz bir zamanlar, bir tanıdığımız yordamıyla hediye siyah bir İran kedisi almıştık. Ama türünün en güzel örneklerinden biriydi; ağzı burnu, yüzü çok güzeldi. Siyah İran kedisi bulmak da son derece zor oluyor, zaten. Adı Zeytin idi. Birlikte iki hafta vakit geçirebildik sadece. Bize geldi, ilk hafta her şey mükemmel gitti. Ama bir önceki sahibi ona hiç iyi bakmadığı için tüylerinde yumaklar vardı, ben onları temizlerdim aslında; ama çok canı yanıyordu. Biz de onu bir haftasonu bu veterinere tırnaklarını kestirmeye, tüylerini traş ettirmeye getirdik. Keşke getirmeseydik. Zeytin'i kaybettik. Bildiğiniz öldürdüler kedimizi. Onun hiçbir şeyi yoktu, ne bir sağlık sorunu ne de başka bir şey. Kedimize tüylerini kesmeden önce narkoz verdiler. Bünyesi için yeterli olan narkoz seviyesini belirlemek için narkoz testi yapılmıştı yanlış hatırlamıyorsam, ancak dozu doğru ayarlayamadılar. Başlangıçta her şey normal gitmiş, ancak sonra kasılmaları başlamış. Kalp krizi geçirmiş. Öldükten sonra bir de baktık ki, Zeytin'i resmen FARE traşı etmişler. Şaşırdık kaldık. Sonra bizi geçiştirdiler. "Zaten zamanı gelmiş, size yavru bir tane verelim" diye bizi atlatmaya çalıştılar. Ama Zeytin 6 yaşındaydı. Saçmaladılar resmen. Onlara "Amerika'da olsaydık ve size dava açsaydık kazanırdık." dedim. Bir daha evcil hayvanım olursa asla oraya götürmem. AMAN SİZ DE GÖTÜRMEYİN HAYVAN CİNAYETİ YAPIYORLAR RESMEN.