Yorumlar
İmamın sesi huzur veriyor müezzin ezanı makam yapicam diye uzatıp Gazele bağlamıyor sütun sayısı bi hayli fazla ulaşımı kolay. Kiliseden camiye çevrildiğini önceden bilin.Ziyaret zamanıHafta sonuBekleme süresiBeklemek gerekmiyorRezervasyon önerilirHayır
Bahçesindeki sanat atölyelerine gittik, çok güzel eserler mevcuttu. Çay bahçesinde oturduk. Caminin içerisi zaten tarihi dokusuyla bir şaheser.Ziyaret zamanıHafta içiBekleme süresiBeklemek gerekmiyorRezervasyon önerilirHayır
İstanbul'un marmaraya bakan surlarının iç kısmında küçük Ayasofya semtindedir. Bizans imparatoru I. Justinianus ve eşi Theodora tarafından 527-536 yılları arasında inşa edilmiştir. 1497 yılında Sultan II. Beyazıt tarafından Camiye çevrilmiştir.
Küçük Ayasofya Camii, İstanbul'un Küçük Ayasofya semtindeki cami. Bizans Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus ve karısı Theodora tarafından 527-536 yılları arasında Aya Sergios ve Bachos Kilisesi adıyla yaptırılan kilise 1497'de sultan II. Beyazıt Topkapı Sarayı Darüssaade ağası Hüseyin Ağa döneminde camiye çevrilmiştir. Wikipedia Güzel bir çay bahçesi vardır. Etrafı adım başı tarihi yapı ve kalıntılar... İçerisinde pencere önlerinde kitap okumak için minderli oturma alanları. Sütunlar ve arasındaki bağlantılar Bizans yazılarını ve işlemelerini halen muhafaza ediyor . Gidip görülmesi gereken bir yapı .
Mükemmel bir camii tarih kokuyor yeni restorasyon çalışmaları bitmiş Fakat caminin abdest almak için tuvalet leri yok .....ama turistler için mükemmel sigara iç me yerleri yapılmış
Çok sevdiğim bir cami... Tekrar ziyaret edip,namaz kılma fırsatımız oldu elhamdülillah...
Muhteşem bir Camii Şerif...Mutlaka görülmesi gereken bir yer...özellikle Direklerin üst kısımlarında bulunan İşlemeler muhteşem...
Huzur verici muazzam mabed. Vaktini varsa pencerelerin yanındaki şark köşelerinde oturup kitap okumanızı tavsiye ederim. Cami. XVI. yüzyılın başlarında II. Bayezid döneminin Kapıağası Hüseyin Ağa tarafından camiye çevrilmiş bir Bizans kilisesi olup yakınına bir zâviye ile kurucusunun türbesi de eklenmiştir. Yapı, şimdiki binası ile Ayasofya’nın da kurucusu olan Iustinianos tarafından 530 yılına doğru inşa ettirilmiştir. İki eserin plan bakımından bazı benzerlikler taşıması sebebiyle buraya Türk devrinde Küçük Ayasofya denilmiştir. Evvelce aynı avlu içinde Petrus ve Pavlus adlarına sunulmuş bazilika tipinde bir kilise mevcut olup burada Hormisdas sarayı adı verilen Büyük Saray’ın bir pavyonu da bulunuyordu. Kuruluş efsanesine göre I. Iustinianos, amcası I. Iustinos aleyhine bir ayaklanmaya karıştığı için cezalandırılacağı sırada azizlerden Sergios ve Bakkhos’un Iustinos’un rüyasına girerek lehinde tanıklık etmeleriyle kurtulmuş ve imparator olunca da şükran borcunu ödemek üzere bu azizlerin adına kiliseyi yaptırmıştır. Kaynak: TDV İslâm Ansiklopedisi
Küçük Ayasofya Camii, İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan ender yapılardandır. Caminin yapılışı 6. Yüzyıla dayanmaktadır. Sanıldığı üzere Küçük Ayasofya Cami’nin orijinal Ayasofya Camii ile bir ilişkisi yoktur. Halk o dönemde caminin Ayasofya’ya benzerliğinden dolayı bu camiye Küçük Ayasofya ismini vermiştir. Hatta caminin bulunduğu semtin adı da cami ile aynıdır. Bizans döneminden kalan bu eşsiz yapı o dönemde kilise olarak kullanılmaktaydı. Ancak 16. Yüzyıla gelindiğinde ise bu yapı, kiliseden camiye dönüştürüldü. Geçmişi köklü olan Küçük Ayasofya Camii, ziyaretçilerin tarihe tanıklık etmesini sağlamaktadır.
Bizans imparatoru I. Jüstinyen ve karısı Theodora tarafından 527-536 yılları arasında Aya Sergios ve Bachos Kilisesi adıyla yaptırılan kilisedir. 1497 yilinda Sultan II. Beyazit dönemi Topkapi Saray Darüssaade adasi Hüseyin Aga döneminde camiye çevrilmistir. Yapinin sekiz köseli ana kubbesi bulunmaktadir. Kareye yakin bir dikdörtgen icinde yer alan bu sekizgenin kenarlari bir kemer, bir yarim kubbe olarak siralanmaktadir. Kilisede, fresko veya mozaik yoktur. Buna karsilik, pembe ve yesil somaki sütunlar ve mermer levhalarla süslenmistir. Cami bahçesinin güney kisminda; 24 odali, genis bahçeli ve ortasinda sadirvani olan Hüseyin Ada Medresesi yer almaktadır. Medrese Yesevi Vakfı tarafından restore edilmiş ve Türk el sanatlarının hizmetine verilmiştir. Yakininda Kesikbaş Hüseyin Aga türbesi yer alir. Yap 1836 ve 1956 yillarinda iki onarim görmüs, muhtelif kurşun ve sıvaları yenilenmiş, tek minaresi önemli ölçüde onarılmıştır.