KİŞİSEL VE KİTLESEL MOTİVASYON HAREKETİ

Hakkında

----"Bütün dünya için sadece bir kişi olabilirsin, fakat bazıları için sen bir dünyasın.”----

Hikayemiz

İnsanı bir yere götüren rüzgarın yönü mü, yelkeni tutuş şekli mi?
Rüzgarın nasıl estiği fark etmez. Farkı yaratan, yelkenlerinizi nasıl açtığınızdır.

KİŞİSEL VE KİTLESEL MOTİVASYON HAREKETİYLE KİTLELERE ULAŞMAK, ARDINDAN İNSANLARIN MOTİVASYON SEVİYELERİNİ MAXİMUM SEVİYEYE ÇIKARMAK İÇİN HEP BİRLİKTE ÇABA SARFETMEK TEMEL GAYEMİZDİR..

Her insanın uğrunda sonsuz fedakârlık gösterebileceği bir davası olmalıdır.

İnsan yaratılışı mucizelerle doludur. İnsan muhteşem bir varlıktır, tarihimizde muhteşem fedakârlıklar göstererek muhteşem başarılara imza atmış bir vatanın evlatlarıyız. Canlı yada cansız her şeyin bir varlık gayesi vardır, her varlık bir şeye hizmet eder, bitki oksijen üretir,böcekler sinekler ..vs ekolojik dengenin sağlıklı bir döngü oluşumu içerisinde ilerlemesini sağlar bir çok hayvandan et ve süt üretilir, Güneşin doğuş ve batışı bizlere sabah ve akşam kavramlarını hatırlatır örnekler artırılabilir…Peki tüm bu varlıklar ne için vardır? Sabah uyandığımızda içimize çekerek ciğerlerimizi doldurduğumuz oksijenin farkına varmayabiliyoruz. Farkına varmamız gereken unsur ise tüm dünyanın insan denen muhteşem varlık için var olmasıdır. Ufak bir gözlem her şeyin dolaylı ya da doğrudan insanlara hizmet ettiğini gösteriyor.

Tüm bunları düşündüğümüzde insanın da yaşam sürecini incelediğimizde, doğumla başlayıp yetişkinlikle devam eden ve yaşlılık-ölüm arasında süren yaşamında, aklını etkin ve bilinçli olarak kullanabilen, iradeli ve sevebilen bir varlık olması itibariyle biricik olması kendisine eşsiz bir değer atfetmektedir.

Günümüz de yaşam şartlarının lüks hale gelmesi tüketimin hat safhaya ulaşması insanları öz benliğinden uzaklaştırmaya başlamış, insanların birçok manevi yönü bilinç dışına çıkmıştır. “Öz” den uzaklaşmak insanları bunalımlara sürüklemiş ve gerçekçi nihai bir amaç belirleyemez hale getirmiştir. Hayata kendini kaptırma bilinçsizce yaşama, ömür sermayesinin değerini, zamanın az oluşunu, yapılması gerekenlerin çok oluşunu kavrayamaz hale gelen kişilerin de yaşam amaçlarını sorgulayamadıkları belki de sorgulamaya vakit bulamadıkları için belirlenmemiştir.

Burada bizlere düşen ilk vazife “düşünmek” olmalı var olma gayesi düşünülmeli kendisine yüce bir dava belirlemeli ve diğer alt hedefleri de o yüce dava için gerçekleştirme girişiminde bulunmalıdır. Görecektir ki bu şekilde yüce davası için hareket eden bir insanın diğer hedeflerini gerçekleştirirken de muhteşem bir güç kendisine eşlik edecektir. O kişide atalet(tembellik) olmayacak, her geçen gün kendini yenileyecek ve yeniden dünyaya gelmiş gibi sürekli üretken ve zinde bir başlangıç yapacaktır.

“Bundan 20 yıl sonra, yapmadıklarınızdan dolayı duyduğunuz hayal kırıklığı, yaptıklarınızın verdiği hayal kırıklığından çok daha büyük olacak. Öyleyse halatları atın. Güvenli limandan uzaklara yelken açın. Yelkenlerinizi güçlü rüzgârlarla doldurun. Araştırın. Hayal Kurun. Keşfedin.” Mark Twain

ÖMER AKTÜRK