Ortaçağda da eğitimin en yaygın biçimi çıraklıktı). 18. yüzyıl ve 19. yüzyılda ise Batı Avrupa ile Kuzey Amerika’da yeni burjuva sınıfı üyelerinin başlıca çabası, yüksek kültür çevresine girmelerini sağlayabilecek bir genel eğitimden geçebilmekti; ama öteki sınıflar eski becerileri aktaran çıraklık sistemini sürdürüyordu. 19. yüzyılda ilköğretim yoksul sınıflara yaygınlaşırken, yeni mühendislik ve bilim kavramlarına dayalı teknik eğitim de gelişmeye başladı. 20. yüzyılda gelir düzeyinin yükselmesine ve tüketim toplumunun yaygınlaşmasına koşut olarak, eskiden üst ve orta sınıfların ayrıcalığı sayılan genel eğitimin bütün çocukları kapsaması eğilimi güçlendi; Öte yandan teknik uzmanlaşmanın gelişmesi daha çok insanın yüksek düzeyli mesleklere girmesine olanak hazırladı.