facebooktwitterpinterest

Doğançay Müzesi adresi, iletişim bilgileri

Adres: Kuloğlu Mh., Balo Sok. No:42, Türkiye
Telefon: (0212) 244 7770


Doğançay Müzesi'nin yakınındaki benzeri yerler
Madame Tussauds İstanbul Madame Tussauds İstanbul 172 metre İnternetten biletinizi satın alın bayağı uzun bir kuyruk oluyor. Ama beklemeye bedel....
Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi 289 metre Mimarisi güzel olarak yapılmış olan bu bina Yapı Kredi Bankasının sanatla ilgilenenle...
Türvak Sinema Ve Televizyon Müzesi Türvak Sinema Ve Televizyon Müzesi 390 metre Müze koleksiyonunun temelleri Türker İnanoğlu’nun sinema kariyeri boyunca biriktirdiğ...
Pera Müzesi-Museum Pera Müzesi-Museum 499 metre Çok güzel mimariye, güler yüzlü personellere sahip ve içerisindeki tarihi dokuyu iyi ...
Arkeoloji ve Sanat Yayınları Arkeoloji ve Sanat Yayınları 503 metre Daha Sirkeci'de bir han içindeyken müşterisi olduğum, ilişkimi koparmadığım, Türkiye'...
The Museum of Innocence The Museum of Innocence 594 metre Orhan Pamuk'un küratörlüğünü yaptığı ve aynı zamanda İstanbul'un ilk şehir müzesi olm...
Orhan Kemal Müzesi Orhan Kemal Müzesi 723 metre Müzede yazarın çoğu Ara Güler tarafından çekilmiş 70 kadar fotoğrafı, aile fotoğrafla...
Galata Mevlevihanesi Müzesi Müdürlüğü Galata Mevlevihanesi Müzesi Müdürlüğü 870 metre Küçük ama güzel bir yer
İstanbul Modern Sanat Müzesi İstanbul Modern Sanat Müzesi 1 km Biraz harebe
SALT Galata SALT Galata 1 km istanbul'da uğranılması gereken sanat alanlarından bir tanesi, mimarisi de ilgi çekic...
Rahmi M. Koç Müzesi Rahmi M. Koç Müzesi 3 km Harika bir müze.
Yorumlar
Özellikle Burhan Doğançay’ın eserlerine ve ufak bir bölümü de babası Adil Doğançay’ın resimlerine ithaf edilmiş olan Doğançay Müzesi, sanatçının öğrencilik yıllarından bugüne dek yarattığı ve geriye dönük muhtelif sanat aşamalarının değerlendirildiği 100 kadar çalışmasını sergilemektedir. Ayrıca 2004 yılında kurulan ve İstanbul’un Beyoğlu semtinde yer alan Doğançay Müzesi Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi addedilmektedir.
Müze üç kattan oluşuyor, giriş ücretsiz, tahminime göre kırka yakın ya da bu civarda eser barındırmakta. Yaklaşık yirmi dakika ayırmanız yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Çalışanlar gayet kibar ve yardımsever. Son olarak aşağıya müzenin sitesinden aldığım, müze hakkında kısmını paylaşıyorum. Türkiye’nin ilk çağdaş sanat müzesi olan Doğançay Müzesi, kapılarını 2004’te halka açtı. Beyoğlu’nda, 150 yıllık beş katlı tarihi bir binada yer alan müzede Burhan Doğançay’ın eserlerinden küçük bir retrospektifle, babası Adil Doğançay’ın eserleri sergileniyor. Sanatçının müzede yer alan eserleri, onun erken dönem figüratif resimlerinden başlayıp, kent duvarlarından ilham alan işlerine ve fotoğraflarına uzanan elli yıllık sanatsal gelişimini kapsıyor. Doğançay Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve sponsor firmalarla iş birliği içinde 2005’ten bu yana temel eğitim okullarında jürili sanat yarışmaları düzenliyor ve sonuçlarını kamuoyuyla paylaşıyor. Her yıl 1500 okuldan, 8-14 yaşlarında ortalama 7 bin öğrenci bu etkinliğe katılıyor. Birinci gelenler 2006’da dört günlük Paris ve 2007’de bir haftalık Londra gezileriyle ödüllendirildi. Müze, eğitime sanat üzerinden destek vermeyi amaçlayan bu yarışmaları gelecekte de sürdürecek. Adil Doğançay 1900’de İstanbul’da doğdu. Bir topografya subayı ve ünlü bir ressam olan Adil Doğançay ağırlıklı olarak tuval üzerine yağlıboya çalıştı. Empresyonist manzaralar, deniz resimleri ve natürmortlar yaptı. Resimlerinden çok azı tarihlidir ve müzede sergilenenlerin çoğu 1940 ile vefat ettiği 1990 yılları arasında yapılmıştır. Topograf olarak Anadolu’nun her yerini dolaşmış olması ona doğada uzun saatler geçirme olanağı vermişti. Doğayı “en büyük öğretmeni” olarak nitelendiren sanatçı, eserlerinin çoğunu açık havada üretti. Burhan Doğançay ilk sanatsal eğitimini babasından ve ünlü ressam Arif Kaptan’dan aldı. 1950’lerin başlarında Paris Üniversitesi’nde hukuk ve iktisat okurken öğrencilik yıllarının önemli bir bölümünü Academie de la Grande Chaumiere’deki sanat eğitimine hasretti. Bu dönemde düzenli olarak resim yaptı ve Ankara, Sanatseverler Kulübü’nde babasıyla ortak sergiler açtı, çeşitli grup sergilerine katıldı. Onu 1962’de New York’a götüren kısa bir diplomatik hizmetten sonra, 1964’te kendini tamamen sanata hasretmeye ve bu kente yerleşmeye karar verdi. Doğançay Müzesi’nin açılmasıyla zamanını New York, İstanbul ve atölyesinin bulunduğu Turgutreis arasında paylaştırarak yaşamaya başladı. Burhan Doğançay esas olarak kent duvarlarına duyduğu hayranlıktan türeyen bir grup işiyle tanınır. Hemen hemen elli yıla uzanan bir dönemde yüzden fazla ülkeye yaptığı seyahatlerden ilham alan bu zihin meşguliyeti, sürekli olarak resimlere, grafik sanatlara, Aubusson duvar halılarına, heykellere ve fotoğraflara dönüştü. Kent duvarları tekrarlanan bir tema olmasına rağmen, bunların yorumlandıkları üsluplar çok çeşitlidir. Ağırlıklı olarak ‘kolaj’ ve biraz da ‘fümaj’ çalışan Doğançay çeşitli dizilerinde kapılara, renklere, graffiti çeşitlerine veya eserlerine dahil ettiği objelere göre duvarları yeniden üretir. Duvarlardan topladığı afiş ve objeler eserlerinin esas bileşenleridir. 70’ler ve 80’lerde kent duvarlarını yorumladığı, kendine has kurdele dizileriyle ün kazandı. Bunlar, kolajlı panolarının aksine, düzgün kâğıt şeritlerden ve bunların hat benzeri gölgelerinden oluşan dizilerdir. Üç boyutlu maketlerden oluşan bu diziler daha sonra, alüminyum dış cephe malzemeleri üzerindeki alüminyum kurdeleleriyle gölgeli heykellere dönüştü. Doğançay’ın kolaj ve fümajlardan oluşan koni dizisi kolayca tanımlanabilen bir başka tarzıdır. Kent duvarlarının Doğançay için özel bir anlamı vardır: Bunlar zamanın akışının belgeleridirler, sosyal, siyasal ve ekonomik değişimi yansıtırlar, aynı zamanda doğa güçlerinin saldırılarına ve insanların bıraktıkları izlere tanıklık ederler. Doğançay’a göre, kent duvarlarını insan deneyiminin anıtları yapan ve kendi eserlerini zamanımızın bir arşivi haline getiren şey de budur.
Bir müze için ayrılan çok güzel bir binaya giriş yapıyorsunuz. İçeriye girdiğiniz anda yepyeni bir kişiyi ve eserlerini tanımaya başlıyorsunuz. Beklentimin çok üzerinde bir müzeyle karşı karşıya kaldım. Fotoğraflar, çizimler ve sanat eserleri... Her şey muazzamdı. Daha doğrusu en çok ilgimi çeken eserler Kapılar ve Kent Duvarları oldu. Fotoğrafları da aşağıya bırakacağım. Herkese ücretsiz bir müze olduğunu da söylemeden geçmeyeyim. Oranın rehberi de bizimle çok ilgilendi ve bize Burhan Doğançay'ın kendisiyle ve eserleriyle ilgili bilgiler de verdi. Hatıralık eşyalar da satılıyor, beğenirseniz onlardan da alabilirsiniz.
Ücretsiz bir müze. 3 katlı bir müze. Çok güzel çalışmalar sergileniyor. Fakat biraz havasız bir müze daha iyi havalandirılmali. Girişteki beyfendi gayet nazik biriydiZiyaret zamanıHafta içiBekleme süresiBeklemek gerekmiyorRezervasyon önerilirHayır
Çok güzel ve samimi bir yer. Uğranması gereken bir yer sanatçının içimizden biri olduğunu hissettiriyor.
Siyah beyaz, modern, tuval, dikiş üzerine resimler gibi muhtelif eserleri sergileyen müze. Üç katlı.
Gayet hoş bir müze. Kendisini araştırıp öyle gezmek daha iyi olurZiyaret zamanıHafta içiBekleme süresiBeklemek gerekmiyorRezervasyon önerilirHayır
İstanbul da mutlaka uğraması gereken bir müze... Burhan Doğançay hocamızın eşsiz eserleri ni görmeniz gereken tek yer....
Gayet güzel burhan hocamızın bizlere bıraktığı eserlerden oluşuyor giriş ücretsiz çalışanlar güler yüzlüZiyaret zamanıHafta içiBekleme süresiBeklemek gerekmiyor
Müze o kadar güzel ki! Adil Doğançay'ın 3.katta eserleri bulunuyor. İzlenimci tarzda çok güzel eserler.
Bu İçeriğe Yorum Yap