CSO Ada Ankara

Çalışma Saatleri

Pazartesi: 09:00–00:00
Salı: 09:00–00:00
Çarşamba: 09:00–00:00
Perşembe: 09:00–00:00
Cuma: 09:00–00:00
Cumartesi: 09:00–00:00
Pazar: 09:00–00:00

Bugün yeni nesil jazz sanatçılarından biri olan Anıl Şallıel in “166 Days” ve “Türk Jazz Musikisi” proje konserini izleme vesilesi ile Ankara CSO Ada konser salonunu ziyaret ettik.nnAtatürk Bulvarı ile Anıtkabir’e perspektif veren tek açıklık alana inşa edilmiş olan CSO Ada Ankara modern mimarisi ve çevre düzenlemesi ile yeşille kaynaşan bir kültür-sanat merkezi olmuş.nnCSO Ada Ankara’nın mimarî tasarımını, 1992 yılında yarışma neticesinde birincilik ödülüne layık görülen Uygur Mimarlık üstlenmiş. Yapı kentsel boyutu ile kültür bölgelerini bütünleştirmeyi amaç edinen bir proje olarak doğmuş.nnFakat uzunca bir süreçten sonra ancak 3 Aralık 2020 tarihinde kapılarını açmış.nnCSO Ada Ankara’nın iki binası yeşil alan ile çevrelenip yapay bir gölün içinde koruma altına alınmış. Salon kütleleri ile fuaye mekânı karşılıklı sıkıştırılarak fuayeyi içeren üstü örtülü bir vadi oluşturulmuş.nnUygur Mimarlık, proje manifestosunu şu şekilde tanımlıyor;nn“Küre biçiminde tasarlanan salonlar, prizma biçimindeki kuvvetli gövdesi ile adeta gölden yükselir ve başını kaldırır. Bu yükseliş Ankara’nın iki önemli mihenk taşı olan Anıtkabir ve Kale’nin karşılıklı söyleşisine katılarak kentsel mekâna dönüşür.nnCSO Ada Ankara’nın prizma biçimindeki gövdesinin yükseldiği fuaye zeminine cam bir şerit çekilerek Anıtkabir ile Kale’nin birbirine olan tarihi bağlılıkları sembolik olarak vurgulanır. Kentsel mekânı ve mimarisiyle bina, Türkiye Cumhuriyeti’nin bânîsi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü adeta selamlar…”nnFırsatınız olur ise mekanları ziyaret etmeniz ve alaturka jazz denemelerinden hoşlanıyor iseniz Anıl Şallıel in bu projesini bir şekilde takip etmenizi tavsiye ederim.

Ankara nın en özel parlayan ışıklarından biri burası.nMuhteşem bir mimari, muhteşem bir Peyzaj, merkezi bir konumda Ulus, Sıhhıye tam ortası Cermodern ile yan yana tam bir eğlence ve kültür Cazibe merkezi.nCSO muhakkak gidip görüşmesi, etkinliklerinden faydalanılması gereken bir yer.nBilet bulamadınız mı en azından gün boyu açık olan kafe restoranına uğrayın. İster birşeyler yiyin, ister için. Çok nezih bir ortam bekliyor sizi.nMavi Salon da Cemal Safi yi anma programına katıldım. Salon çok güzel. B blokta olmama rağmen seyirci yerleri sahneye gayet hakim.nSalon dekorasyon olağanüstü.nIşıklandırma ve akustik gayet güzel.nİzleyeceğimiz her etkinlik sarıp sarmalayacak burada bizleri.nİlk katıldığım da gördüm bu ışığı.nCSO Ada muhakkak gidilmesi, görülmesi gereken sizi mest edecek bir yer. Emin olun buna.

Yapı dıştan ve içten çok modern ferah güzel görünüyor. Fuaye ve kafeler de çok güzel olmuş ancak asıl amacı olan Ana Salonda A Blok alt kısımlar dışında kesinlikle bilet alınmamalı, çünkü yanlarda ne düzgün sahneyi görebiliyorsunuz ne de sanatçının sesini duyabiliyorsunuz. Tüm konseri korkuluğun altından eğilerek izledim, acilen bu korkulukların sökülüp aşağı görünmeyen bir şekilde yeniden yerleştirilmeli. Solistin sesi şarkıda enstrümanlardan duyulmuyor anlaşılmıyor hadi anladım da sanatçı seyirci ile konuşuyor o bile anlaşılmıyor, nasıl bir ses sistemi nasıl bir akustik anlamıyorum. Özetle Ana Salon tam bir hayal kırıklığı idi benim için. Umarım mavi salon da böyle değildir.

19.01.2024 tarihinde ilk defa akşam Ayşe Sicimoğlu’nun konseri için buraya gittik. Hava yağmurlu olduğundan taksiden otopark girişinde indik fakat hiçbir yönlendirme olmadığından o yağmurda bir o yana bir bu yana koşup durduk. Sonunda zar zor ana girişi bulduk. İçerisi evet modern, temiz, büyük bir yer ama maalesef gideceğimiz konserin ne bir afişi, ne bir yönlendirmesi, ne bir yardım eden görevli vardı. Büyük uğraşlar sonunda konserin olduğu Mavi Salon’a vardığımızda kapıda dahi Ayşe Sicimoğlu’nun posteri yoktu, resimde görebilirsiniz! Alakasız, çok daha sonra gerçekleşecek konserin reklam afişi konulmuştu. İçeri girdiğimizde ise herkes yerine oturmuştu ve güya en öndeki yerimize, daha fazla ücret ödemişken, oturamadık!! 2 saniye sonra başlayan konserden de haliyle hiç keyif alamadık ve yarısında terk ettik. Çünkü yağmurda koşturmaktan ayakkabımın içine su girmişti, kendimi çok mutsuz hissediyordum. Üstelik 20.00’deki konser için 19.00’da yola çıkmışken! Yani kaçta yola çıkmamız gerekiyor çalışan insanlar olarak? Çankaya’nın merkezinden 5’te mi çıkalım? Devasa merkez yapıp, tek bir görevli koymamak, afişleri kaldırmak ki foto ekliyorum görün nerede Ayşe hanım var? hangi akıl mantığa sığar. Bizleri mağdur eden bu merkeze bir daha mümkünse gitmeyi düşünmüyorum. Tam bir rezalet deneyimdi.

Etkinliklerin çoğuna gidiyoruz ,Ankara'da böyle bir yerin eksikliği vardı,gerçekten salonların hepsi çok güzel içerisi bir o kadar güzel ,temiz ve düzenli