Bu fotoğrafı görülen yer Köylülerin Gavur kızı dedikleri ana tanrıça kabartmasıdır.1963 yılına kadar sağlamdı.bu yıllarda köye Kalafatlar Mah gelen bir kişi ve köyden bir ailenin yardımı ile burada kaçak kazı yaparak kabartma şeklindeki Ana tanrıça kabartmasını tahrip etmişlerdir.Kabartmanın iki tarafında birer sütun ve alt kısmında hafifçe öne doğru çıkıntı yapmış bir sunak kısmı bulunmakta idi.Frontal duruşta bulunan kabartmanın bir elinde açık şekilde görülebilen üzüm salkımı,diğer elinde ise buğday başağı olduğunu tahmin ettiğimiz bir demet vardı.Kabarma tamamen çıplaktı.Belkide bu yüzden köylüler ona gavur kızı diyorlardı.Bu alanın bir tapınma alanı olduğunu sanıyoruz.Çünkü kabartmanın önüne durup bağırdımız zaman korkunç bir yankı yapıyordu.Bir ayinin bu ses yoğunluğu içinde nasıl çoşku yaratacağını siz düşünün.Alanın kuzey kısmı diyebileceğimiz tarafında bir kaya üzerine aslan kabarması yapılmıştı.Bu kaçak kazı sırasında onunda tahrip edildiğini sanıyorum.Kaçak kazı sonrası bölgesini ziyaret ettiğimizde,yerlerde kırık, üzeri işli çömlek parçaları,bir adet mermerden yapılmış bilezik,bakırdan kesilmiş bir para Bu para burasının çok uzun yıllar kullanıldığını göstermektedir,o zamanlar ne olduğunu bilmediğimiz ağırşaklar bulmuştuk.Bölgede Hristiyanlık hemen hemen hiç etkili olmamıştır.Onu da şuradan anlıyoruz,köylerin hiçbirinde kilise kalıntısı bulunmamaktadır.Bölge uzun yıllar kendi içine kapalı yaşamıştır.Yolların uzağında olduğu içinde istilalara uğramamıştır.On üçüncü yüzyılın sonları,On dördüncü yüzyılın başlarında Kırım üzerinden gelen göçlerle yeniden iskan edilmiştir.Türkiye'ye yapılan bu göçün otuz bin civarında olduğu,göçle gelenlerin bir kısmının Snop'un doğusunda Zonguldak' kadar olan bölgeye yayıldıkları,diğer bir kısmının Çankırı-Ankara -Beypazarı-Mudurnu üzerinden Marmara bölgesine yayıldıkları bilinmektedir.